hastam bitti...

Cumartesi yılsonu gösterimiz vardı, çok güzel geçti, Berk uyumluydu, geçen seneki gibi ağlamadı, eğlendi.

Ben ağladım :P Ama uzun etmedim çünkü ben de eğlendim. Geçen sene yılsonu gösterisinden sonra, kalksın gösteriler yazıktır, günahtır,bu ne durduk yerde işkecedir bilader  diye bir sokaklara dökülmediğim kaldıydı,  ama yaşları büyüdükçe sanki daha bir eğlenceye dönüşüyor, bu sebeple bana sormasınlar kalksın mı, kalkmasın mı :P

Gösteriden sonra dışarıda yiyelim dedik, oğluma acı lahmacun getiren garsona demediğimi bırakmadım, asıl Berk acııı deyince, lahmacunu aldığım gibi bir kalkışım var,bulamadım garsonu. Murat masada iki erkek var sen ne yapıyorsun dedi ama bunun erkeklikle alakası yok, o an kalktığımda yani garsonu bulsaydım gerçekten erkek olmakla ilgisi olmadığını göreceklerdi. Adam kusura bakmayın diyor, ben, bakarım kusur çünkü diyorum. Bak hala sinirimi alamıyorum.

Ha bir de üstüne Berk trafiğin aktığı yolu yandan geçerim ben diyerek karşıdaki parka göz süzüyordu, hayır derken, birden fırladı annem yakındı o da fırladı, annem yakaladı, Berk düşüyordu, annem de düşüyordu, annem Berk'in eline ayağı ile bastı gibi oldu...

Berk ananem bana bastı dedi durdu :) Yap soslu makarna be kadın, ne işin var gösteriden sonra dışarıda kıssadan hissesiyle akşamı kapattık.

Ertesi gün Alpi'nin doğumgünü vardı, Ela'lar bize geldi. Gittik doğumgününe, Bingo !!! Berk ve Ela ateşlendi :( İkisi de boğaz enfeksiyonu geçiriyorlarmış.

Pazartesi evdeydim, çünkü pazar akşamı hiç uyumadım Berk'in en düşük ateşi 38 di. O kadar ateş düşürücüye rağmen. Neyse iki iğne, bir şurupla atlatıyoruz. İki iğnenin birincisinde ilk kez popodan olunca, ben tutmayı beceremeyip,hemşire Berk'in bu kadar hareket edeceğini tahmin etmeyerek çok canının yanmasına vesile olduk. İkinci iğnede çok yalvardı yütfen kolkuyolum yapmayın diye ama kuzu gibi kendi yattı yine yavrum,bu sefer üç kişi birden sıkıca tuttuk kendini kassa da bir gün önceye göre daha az acıdı eminim.

Dün gündüz anane bakımındaydı, akşam yıktı ortalığı ananemde kalacağım diye. Sabah aradılar, hayatımın özel anlarından biriydi, annem benden tarif istedi, değişik yumurta yapıyormuşsun, kaynatıp kaynatıp yoğurdu,bişeyle karıştırıyormuşsun ne ki bu, annem gibi yap diyor dedi annem. Ben de tarife başladım, suyu kaynat, yumurtayı bu suya kır, sonra süzgeçle tabağa al, üzerine yoğurt koy dedim. Annem banaaa bak, çılbır işte bu dedi. Heheey yavrum, elime fırsat geçmiş tarif ederim alla alla, tamam herkesler çılbır diyebilir ama biz ona değişik yumurta diyoruz.

Ama duygulandım, tarif etmeye kalkmış, al tencele kaynat yoğultu, sonra patlat bölee kalışıl diyormuş. Ekmeği bandığımız anı anlatıyor:)

Sonra bir daha aradılar

B: Anneee benim ateşim düştü, hastam bitti
N: Çok sevindim anneciğim.
B: Yolur okula gideyim
N: Tamam anneciğim...

Zaten yemek yemek istemesinden belliydi iyileştiği, saat 15.00 gibi gideceklerdi Mental Aritmatiğin ilk günü rica ettiler gelsin biz burda yormayacağız ilk ders bulunsun dediler. Allah yardım etti Berk'in ateşi düştü tamamen "hastam bitti",kahvaltıdan sonra okula götürdü annemler, ha şart koştu melvisle döncem ama!

İyi dedim, tamam dedim, sen iyi ol da, bugünlük Kuzey başlayana kadar her dediğin emirdir :)