tak tak takarım...mim

Hahaaaa,puhaaaa Kardom beni mimlemiş, konuya bak konuya; takıntılarımız!!! iyi de be kardom, takıntıyı çıkar geriye benden birşey kalmıyor ki...

Mime cevap vermek önemli benim için, yalnız takıntılarımı öğrendikten sonra hakkımda fikir değiştiren olursa fena takarım :)

Tuvalet konusunda fena takıntılıyım, daha önce uzun uzun burada yazdıydım, dışarıda bile rahatça girerim tuvalete ama sevmediğim, çok iyi tanımadığım ya da çok iyi tanıdığım ! birinin evinde altıma yaparım, o tuvalete girmem  kardeşim, ulan çok boktan bir konuyla başladık ben şimdi niye başka bir konu ile başlamadım diye ona da takarım..

Çay karıştırılırken uzatana, şıngır şıngır o sese deli takarım...Murat ile çıkarken birgün bu huyumu iyi bilen , kendisine gına getirdiğim Nihalim ile mutfakta çayları koyduk, Nihal baktı yine içeride karıştırıp götürüyorum, Hayııır dedi, başlayacağım takıntına... Astım suratımı geldik salona, Murat çayını kendi karıştırmaya başladı üstelik Nihal de aynı anda, abicim şeker eriyeli çook oldu, halaaa karıştırıyorlar, Yeterrr! dedim. Başladı Nihal söylenmeye, sanane ben zevk alıyorum da dın dın... Murat ise şok geçiriyor, sonra açıkladı, meğer her seferinde çayını karıştırıp getirmeme gönülden hizmet diye bakarmış, oh be ne güzel dermiş, kendisinin çay karıştırmasına gıcık olduğum için yaptığımı bilmezmiş. Resmen bozulduydu, hala düşünürüm acaba ayaklarımı da yıkar diye düşünmüşmüdür ? Sonra mı ne oldu, şekersize alıştırdım :P arada şekerli içer ama hain ve her an atlayacak bakışlarıma maruz kalarak, ya benim iş yerimde gelen bayiye yeter diye bağırmışlığım var, dayanamıyorum o sese...

Yemek yenilirken, ağız şapırtdatılmasına, çatalın kaşığın dişlere değince o çıkan tıın diye sese, yemekte burun çekilmesine, nam nam gibi anormal seslere deliririm, uyarırım, uyaramıyacağım seviyede bir ilişkiyse yemeği yiyemem çünkü takmışımdır o sese, mutlaka ilerleyen saatlerde durduk yere o kişiye gereksiz bir çıkışta bulunurum, oh rahatlarım...

Çiğdem yemeyi severim ama ben yerken severim, birinin çiğdem yerken çıkardığı çıt çıt çıt sesine takarım, şimdi yaz camlar açık, ulan o üst katta balkonda çiğdem çitleyen kadın ya da adam, lop lop et olsun, kilo kilo yağ olsun inşallaaaah sana... Murat o sesi duymuyor bile ama ben takarım... ( Ben İzmirliyim kardeşim siz çekirdek gibi anlamsız birşey dersiniz ama onun adı çiğdemdir, bir de buna takıyorum gevreğe de simit diyorlar çok komiksiniz valla :P )


Ter kokan insana takarım, tamam insani birşey ama aynı tişort, gömlek üst üste giyilmez be bilader , o kişinin elinden hiçbirşey yemem, çocuğuma dokunmasına izin vermem, böö pistir o ...

Sözümün kesilmesine , uyardığım bir konuda veya fikir beyan ettiğim bir konuda "hade be" dendikten sonra sözüme gelinip kendi fikri gibi savunulmasına fena takarım, içime oturur, lafımı koyarım, yetmez hayalimde tokat atarım, oh rahatlarım...

Sarı ve kırmızı renk yanyana gelmişse takarım, uyuz olurum , huzursuz olurum, ama artık büyüdüm biraz sanırım bazen görmezden gelebiliyorum ama görmezden geldiğimi illa belirtiyorum... ( O takımın şeklinde gelirse asla görmezden gelmem onu da belirteyim, çok sevdiğim birine hediye alırken kutuda, kıyafetin bir köşesinde o takımla ilgisizce yan yana gelirse görmezden gelebilirim, ya taksiden inmişliğim var o ka diyeyim..)

Murat'ın gereksiz akrabalarından biri  beni facebooktaki oyunda geçmişse takarım, can satın alırım, jeton yüklerim , o kişiyi geçerim, eğer bu ne hırs diyen olursa ona da fena takarım!!!

Facebook demişken, Murat ailemde gözüküyor, ben de onun ailesinde ama bu denyo facebook benim attığım her adımı Murat'ın sayfasında Nil şunu yaptı, Nil buna cart dedi, bunu beğendi gibi rapor veriyor, bana öyle bir rapor gelmiyor, en taze takıntım bu...

Hani bazı insanlar vardır, ya yanağından makas alır ya da burnuna dokunur ifrit olurum. Ben burnuma dokunulunca sevmek için ! bayılacak gibi oluyorum, ki yine densiz bayilerimizden biri bir kadın burnuma dokunduydu, sinirimden fenalaşıp, rengim söylerenlere göre; bembeyaz kesilip, resmen gözlerim dönüp, kriz geçirmiştim. Dokunmayın kardeşim alla alla, ama kader !!!! Berk çok fazla biipp yapar burnuma, karnım kasılır, panik atak olan bir insan gibi ter dökerim ama oğluma bağıramıyorum, yapma diyemiyorum, Murat bir tarafıyla gülüyor, çünkü hep içinde kalır illa burnuma dokunmak ister nasıl bir sevgi belirtiyse artık neyse...

Kırmızı ojeye kendi tırnaklarımda deli olurum, kıramadığım bir arkadaşım manikür yaparken ellerime ısrar kıyamet sürdü, daha sürerken soldan soldan geldiler bana, gerisini hatırlamıyorum, hala manyak ödümü kopardın der bayıldığım için ama içim çekiliyor bak bak yine soldan soldan geliyorlar...

Ben yönümü bulamam kardeşim, ilk kez gideceksem bilmediğim bir yere geceden uyuyamam, hani otobüs şoförlerinin kör müsün kardeşim yazıyor ya dediği insanlardan biriyim, metroya, otobüse hatta vapura bindiğim de bile en az üç kişiye bu durak mı diye sorarım, vapurda komik oluyor ama olsun, ya kaybolursam... Ama mutlaka üçlerim sorumu, üç kişiye kesin sorarım. O üç kişi o gün nereye gideceğimi öğrenir, öğrensin ben kaybolmayayım da...

Yiyip yiyip kilo almayana da gıcık olmanın yanı sıra takarım, gıcık metabolizmalı insan yavrusu nolcak, senin gibi kadınlar yüzünden gece canım börek istediğinde suçluluk duyuyorum olsun yine de yiyorum...

Ulan bir diyete girince aylarca yemediğim yiyecek bile gelir aklıma, aman der yer, beynimin zayıfla komutumu niye yerine getirmediğine takar takar dururum...

Bugün mağazada bir etek denedim, boy aynasında bacağımda bir takım renk değişimlerimi gördüm, yakından eğilip baktım, anaaa kılcal damarlarım gayet belirmiş sol bacağımda, hatta varise doğru yol almış,nasıl daha önce farketmedim ve  şimdi buna taktım, off offf şaka maka 38 yıllığım, ben 39 diyorum ne kaldı şurada aralık ayına, 40 desem de olur, aman yaaaa yaş almak güzel de harbi harbi yaşlanıyorum,ona takıyorum...

Haa haksızlığa fena takarım, yalanı yakaladığımda sadece takmam bozarım, bozduktan sonra yine takarım...

Şimdilik aklımdaki takıntılarım bunlar, yayınladıktan sonra aklıma gelir kesin şimdiden ona da takarım.

Hayat, Egelif, Yeliz, Hypo, Kocaman-ın Karısı bak mimledim, cevap vermezseniz takarım. ( hehe link vermeye de gerek yok,lan bu link vermenin zorluğuna da fena takıyorum !)

Onyedi yaşındayız burada, Murat'ların evi, fotoğrafı ya onun kız arkadaşı ya da benim erkek arkadaşım çekmiş, hayat ne tuhaf, neyse, bana sarılan en yakın arkadaşım Murat o zaman, çok seviyorum bu fotoğrafı, şimidi bakarken Murat'ın bakışına; Berk'i görüyorum, kendime bakarken de Berk'i görüyorum...

Sanırım Berk en güzel takıntım....