tecrübe...

Tatile çıkmadan önce bir post yazayım dedim, hiç bir fedakarlıktan kaçınmadan, edindiğim tecrübeleri henüz yaşamış akranlarımıza, bizden küçük kuzularımızın sevgili annelerine babalarına aktarmak boynumun borcudur.


Evinde çamaşır makinası ve bulaşık makinası olanlara sesleniyorum, hele ki hep aynı programı kullanıyorsanız benden tavsiye, illa ki ve illa ki makinayı çalıştırmadan önce düğmeleri ısrarla kontrol ediniz! 30 derecede yıkamak istediğiniz tişortu, 80 derecede yıkamak istemiyorsanız !!! Ben şanslıydım, bi halt olmadı çamaşıra ama ebemle de tanışabilirdim, bu işin sorumlusuna birdaha düğmelerle oynama dedim. Tabi ki oynayacak, dikkat etmek zorunda olan benim...

Buzdolabınızı yerleştirirken, sütlerini onun alabileceği yere koyup, "ben alcam" ısrarlarından kurtulup, kendi kendine birşey yapmasına izin verdiğinizde size kim aferin diyecek ? Nah derim demem, siz kendi kendine almasına izin verirsiniz, o ileri gidip sen gelme ben alırım der iyi dersiniz, çocuğunuz sütünü buzdolabından gider alır yanınıza gelir, içinizden "lan kendi içeceklerimi de alacağı yere koyayım hehe çalıştırırım büyüdü be" diye şirinlik halindeyken, poponuzu koltuktan kaldırmamanın dayanılmaz güzelliğini yaşarken, evin babası gelir, ayağa kalkar mutfağa gidersiniz O da neee, buzdolabının kapağı açık. Ee sizin hatanızdır, o popo kalkacak yerinden arkasını illa kontrol edeceksiniz.

Haa sakın ola, bu çocuklara ikeadan, oyuncakçıdan boyu boyuna uygun sandalye falan almayın, ben aldım da ne oldu, iki dakka çamaşır asarken alıyor sandalyesini, gidiyor mutfağa eşşek herif, kendi alanıyla yetinmeyip, gözünün önünde dondurmayı aldığınız dondurucu bölümünü açıp oraya bakınıyor ve delilleri ortada bırakıp salona geri dönüyor. Hala aynı salaksanız, çamaşır astıktan sonra salona geldiğinizde, kayıp sandalyeyi farketmeyip, bir de lan elinde süt var kapak kapalı mı da demediyseniz, dondurcudaki bezelyelerinizi o akşam pişirmek zorunda kalırsınız benden söylemesi...

Bakkala gitmemeyi "param yok bundan sebep" şeklinde açıklarsanız, bakkala gittiğinizde bakkala "annem bugün işe gitti pala velmişlel" şeklindeki repliğiyle, içinizden Allahtan takım muhabettinden samimiyiz de, ne iş yaptığımı biliyor bakkal, ama bu teyze niye öyle garip bakıyor şeklinde paronayalar yaşarsınız. Becerebiliyorsanız, "şimdi bakkal zamanı değil çocuuum,benim sözüm, benim kararım hatta benim kurallarım" şeklinde açıklayın, "tamam anne,sen ne dersen o olur" diye cevap veren olursa, bir zahmet bildirin hem sizin hem kuzunun alnından öpeceğim...

4 yaş dönemi fucking four demişlerdi, harbiden sabah akşam  Berk'in kaprisi bizi ..... Neyssse...Yöntemini bulduk hacı, bildireyim; Tehdit ediyoruz ,rüşvet veriyoruz. Oh be dedik ama bu seferde herif, okulda öğretmeni hadi şu sayıyı şu sayıya ekle dediğinde, hadi kim yaparsa 3 leblebi şekeri dediğinde,(ki veliler böyle alıştırmış baba, yoksa ben kafasına vurur o sayıyı ekletirim bakışıyla ) sayenizde artık  rüşvetin kitabını yazacak çocuğunuzun "ben dölt tane velilsen yaparım" dediğini öğrendiğinizde , ana baba olarak nasıl da doğru yolda olduğunuzu gururla öğrenirsiniz !!!  Ha bu arada, asla hatta hiç  tehdit etmiyorum, ödülle kandırmıyorum diyen varsa sayfamı vereceğim yöntemini yazsın ayrıca onun da alnından öpeceğim...

Çocuğu korkutmayın kardeşim, bunu zaten blog okuduğunuza göre biliyorsunuz, yani sen kara cahil misin, öcü falanla korkutmazsın, okumuşsun yeni nesil annesin, annenin yöntemine hade lan dersin, ama kırkbeş dakika diş fırçalanacak diye ikna işkencesinden sonra, iyi sen bilirsin o mikroplar dişlerinden girsin de gece karnını yesin derken bulursun kendini, çocuk seni zaten takmıyordur duymuyordur ama kocan sana bunu dedin diye ohaaa der, çocuğun bunu duyar oha demeyin ayıp der..Böyle devam eder, ayrıca ananda komşu teyzende eleştirdiğin her hareketi, çocuğuna yaparken bulursun kendini ...

Çocuğunuzu asla dövmeyin, yok artık şeklinde gözleriniz açtınız de mi, hayır tabi ki dövmedim henüz !!! hala !!! şimdilik!!! Çocuğunuzu hırpalamak istediğinizde ve hala akıl sağlığınız yerinde olup hırpalamadığınızda gidin eşinizle kavga edin, hem çocuk susar, hem deşarj olursunuz, sakın bana olur mu, çocuğun yanında tartışılır mı, hiç mi "mutfaaak" repliğini bilmiyorsun, cık cık cık demeyin diyeni aklımda tutar, kocam yerine onunla kavga edebilirim !!!!

Şimdilik öneriler, nasihatlar bu kadar...Reca ederim ne demek, ben ettim siz etmeyin vazifem diye yazdım...

Haa;

Berber diye birşey yok yanlış söylemeyin onun adı belbelci...

Yebyebi şekeli yebyebi şekeliciden alınır öğrenin...

B: Salı salı bacak tüylelini keysmek lazım
N: Neden anneciğim niye keselim bacağındaki sarı tüyleri ?
B: çünkü gece uyulken yahatsız ebebilir... Belbeci de kesebilir ama bak ben elimle kesiyolum.. Ahh acıdı Böhüüüüü bana kesme demedin, git anne böhüüüüüü

****
B: Bunun adı ne ?
N: Lokma
B: Yokma mı, hahaa deyil anne büyük bu

***
B: Biz büyük havuza mı gideceğiz ?
N: Evet büyük bir çocuk havuzu
B: Çocuk havuzu büyük olmas anne, çocuk havuzu küçük olur
N: Tamam çocukların havuzu ama kocaman
B: Olmas anneee olmass, bişey anlatıyolum dinle beni
N: Dinliyorum zaten
B: Afelin anne

Bu arada, sizin velet de arada böyle bakıyorsa, vazgeçin kardeşim nasihat, tecrübe, öneri bi fayda etmez, baştan bilsen ne olacak, adamın bakışa bak çöz olayı; "haha fucking fourum ben, ebeni de seni de " bakışı....
Sanırım tatili hakettiğime kanaat getirilmiştir, kanımca, şahsen ....Tatil arızalarını bildirmecede görüşmek üzere der, hepinize sevgilerimi yollarım...