18 Aralık 2012 Salı

kucuk kucuğa


Uzun zaman Berk'in odasındaki çekyatta yattım, akşam uyanıp anneee deyince beni orada gördüğü için uykusuna devam etti. En son nadide çabalarımla çekyatı kırınca, iyiden iyiye boynum tutuk uyanmaya başladım. Artık zamanı gelmişti, kendi yatağıma geçtim...

Bizim uyku ritüelimiz; Berk efendi, sabrımızın sonuna getirdiği banyo işlemlerinden sonra, şanslı kişiyi seçer, ben ya da babası.Sarılarak uyumak istiyorum diye can alıcı isteğini de belirtir. Berk'e göre babasının yatağında, hangimiz seçilmiş kişi isek, hikaye okur, hikaye okur, hikaye okur evet en az iki kez, yedirirse 3-4 kez hikaye okur, sonra yatakta boğuşma, kıkırdama en nihayet derin derin nefes alışlar ve melek gibi uyuyan Berk. İyice dalınca yatağına alınır. Sonra birimiz bilgisayara , birimiz televizyona...

5 Aralık 2012 Çarşamba

börk


Bir türlü yazamadım sonunda kutladığımız doğumgününü, kendimce hatalarım yüzünden moralim bozuk bugünlerde...Hani okuruz ya gazetelerde kart mağduru,hah işte o benim,hayret birşey deriz nasıl oluyor, oluyormuş artık biliyorum, kendimi tebrik eder, salaklığımın bedelini ödediğim bugünlerde hepinize esinlikler dilerim...

Yooo derdimi anlatmayacağım, sadece dün akşam öylee dalıp gitmişim, Berk'in sesi ile irkildim; "Anne, sen bana küs müsün? " dedi.Neden anneciğim neden öyle düşündün dedim, hiç bana bakmıyorsun, üzgünsün önüne bakıyorsun dedi. Kalktım sarıldım. Şükrettim, iyi ki Berk var ve sağlıklı...Herşey düzelir, bir şekilde düzelir umut ediyorum...Kendime gelmem lazım bu sebeple normale dönmem lazım, yazmak da rahatlatıyor...