18 Aralık 2012 Salı

kucuk kucuğa


Uzun zaman Berk'in odasındaki çekyatta yattım, akşam uyanıp anneee deyince beni orada gördüğü için uykusuna devam etti. En son nadide çabalarımla çekyatı kırınca, iyiden iyiye boynum tutuk uyanmaya başladım. Artık zamanı gelmişti, kendi yatağıma geçtim...

Bizim uyku ritüelimiz; Berk efendi, sabrımızın sonuna getirdiği banyo işlemlerinden sonra, şanslı kişiyi seçer, ben ya da babası.Sarılarak uyumak istiyorum diye can alıcı isteğini de belirtir. Berk'e göre babasının yatağında, hangimiz seçilmiş kişi isek, hikaye okur, hikaye okur, hikaye okur evet en az iki kez, yedirirse 3-4 kez hikaye okur, sonra yatakta boğuşma, kıkırdama en nihayet derin derin nefes alışlar ve melek gibi uyuyan Berk. İyice dalınca yatağına alınır. Sonra birimiz bilgisayara , birimiz televizyona...

5 Aralık 2012 Çarşamba

börk


Bir türlü yazamadım sonunda kutladığımız doğumgününü, kendimce hatalarım yüzünden moralim bozuk bugünlerde...Hani okuruz ya gazetelerde kart mağduru,hah işte o benim,hayret birşey deriz nasıl oluyor, oluyormuş artık biliyorum, kendimi tebrik eder, salaklığımın bedelini ödediğim bugünlerde hepinize esinlikler dilerim...

Yooo derdimi anlatmayacağım, sadece dün akşam öylee dalıp gitmişim, Berk'in sesi ile irkildim; "Anne, sen bana küs müsün? " dedi.Neden anneciğim neden öyle düşündün dedim, hiç bana bakmıyorsun, üzgünsün önüne bakıyorsun dedi. Kalktım sarıldım. Şükrettim, iyi ki Berk var ve sağlıklı...Herşey düzelir, bir şekilde düzelir umut ediyorum...Kendime gelmem lazım bu sebeple normale dönmem lazım, yazmak da rahatlatıyor...

28 Kasım 2012 Çarşamba

ayı...


Dün Berk'i servisten aldım, komşumuz ile denk geldik. Sever Berk, Nihal Ablasını...Sonradan tesadüf olarak,tabi bizim için tesadüf, Nihal'in kayınvalidesi, okulumuza müdür oldu. Dünya şekeri bir müdür olarak. Ayrıca Berk onu da çok seviyor, Berk'e yakışıklım diyormuş...

Asansöre bindiğimizde, resmimi gösterelim dedi. Ara tara  okulda yaptığı resim çantada yok. Çok bozuldu. Eve girince nasıl içli içli ağlıyor, Nihal'in yanında gururundan ağlamadı da. 

21 Kasım 2012 Çarşamba

salak hanım


Ben argo konuşurum, matah değil ama yapım böyle...Bundan sebep, bir yöneticim veya yeni tanıştığım biri ile konuşurken, özgüvenim ne kadar çok yüksek olsa da, illa teklerim, uygun kelimeyi bulamam. Kasarım.

Hele sinirlenince, ana avrat düz giderim. Ha siktir, hadi lan, gibi kelimeler , Hay Allah, tüh!!! modunda söylediğim zararsız söylemlerdir bana göre.

6 Kasım 2012 Salı

mim,ödül...


Yaa, öyle ; mime cevap vermek önemli kardeşim, karşındaki değer vermiş mimlemiş... dermisin ??? Böyleee kalırsın işte, zor yerden mimlemiş beni Sırra Kalem...

Mimin konusu; ikiyüzün altında izleyici sayısı olanların izleyicilerini artırmak...Allahtan Sırra Kalem de konunun dışına çıkmış, çünkü benim blog yazmaktaki amacım izleyici sayısı olmadığından, niyeti iyi olsa da bu amaçta çok katkıda bulunabileceğimi sanmam...

2 Kasım 2012 Cuma

kılaliçeeee


Dün akşam Murat'ın gelmesini beklerken, aradı Murat, 100.yıl kutlaması var, gelmek ister misin ? Ben gitmeyi istiyorum dedi. E Berk ne olacak dedim, hep birlikte işte dedi, saat sekizi oniki geçe yakılacak meşaleler, uyku vaktinde evde oluruz dedi. 

Yaa şimdi kalabalık olur, olay falan olmasın dedim, gitmezsek babası gelmeden uyumayacak biliyorum, içim hayır diyor, ama daha yeni, bir arkadaşıma annelik duygusu sevgililik duygusundan ağır demişim, iki arada bir derede kaldım, hadi dedim tamam.

30 Ekim 2012 Salı

langıııırttt ve gacıııırtttt


Arkadaşlarım ve Berk'in arkadaşları, Berk'e langırt almışlar. Bayramdan önce geldi koli, akşam evde beraber açtık. Çok sevindi, deli sevindi, tek tek aradık, teşekkür etti. Hatta Elif'ine seni seviyorum dedi. Ben bile dumur oldum, sevdiğini biliyorum ama söylemesine şaşırdım.

17 Ekim 2012 Çarşamba

Çünkü 4 yaşında


4 yaşında olmayı çok önemsiyor, 18 yaşını hiç hayal bile edemiyorum. Artık dünyayı bile kurtarabilir, o bir 4 yaş...

Duygularını net biçimde ifade ediyor, ağrısını, sıkıntısını net biçimde anlatıyor, daha bir gelişmiş şekilde duygu sömürüsü yapabiliyor ;

B: Annee, eyer ben ikinci doomgününü hakedersem !!!! sana da pasta alcam, hem de süpliz, ne biliyon mu ? Vinksli

( Winks kız kahramanı,Dulu'nun da varmış, winksi hiç sevmem ama ben de kızım Berk'e göre )

12 Ekim 2012 Cuma

naffıııl


12 Ekim 2012 Cuma , saat 06.45, Berk kendiliğinden uyandı, kendi kendine tuvalete gitti, sorunsuz bir biçimde el yıkadı, diş fırçaladı, burun spreyini yaptırdı, sonra mutfağa gitti hadi şulup içelim dedi.

Bu anı çok bekledik biz, hiç firesiz, hepsi sorunsuz, hadi demeden, Murat da ben de ağlamak istedik, yine geç kaldık ama bugünü ömrümüz boyunca unutmayacağız !

5 Ekim 2012 Cuma

japonya


Siparişini verdiğim Doc Hudson geldi, Murat ve ben çok sevinçliyiz, artık bitti diye içimizde bir umut vardı, çok sevgili bir teyzesi doğumgününde ne dilek tuttun dediğinde, salı tuluncu alaba demişti ama tınmama seçeneğini kullandık.

Dün akşam Doc'u görünce çok sevindi, teşekkür etti. Bir ara kutusunun ardındaki diğer arabaların resimlerine baktı, bizde hepsi var dedi,Lizi yok ama olsun dedi. Ay dedim sonunda tamah etti.

2 Ekim 2012 Salı

mutlu ol...


Berk ile ilk kez çok uzun süren, göz göze bakışarak, duygularımızı ifade ederek bir konuşma yaptık...Berk'in deyimiyle soybet ettik, pazar günü Ege'nin partisinde olanlardan sonra...

Annemlerin kapısında asansörü beklerken ;

A: Berk bugün ne beni, ne dedesini hiç üzmedi ,çok akıllı,usluydu, hep söz dinledi.
N: Zaten benim Berk'ten beklediğim bu ananesi, akıllı ve uslu olması
B: Palti yapacak mısın ?
N: Hayır Berk, parti olmayacak, benim ikna olmam lazım arkadaşlarınla geçinebildiğine...

20 Eylül 2012 Perşembe

doink


Dün akşam malum KuzeyGüney gecemdi, geçen hafta sekizde başlayacağı için, Berk ne istiyorsa yaptım ve cidden anlayış gösterdi, sekizde ekran karşısındaydım. Bu hafta da aynı anlayışı beklediğimden, aynı rüşvetleri hatta ilave rüşvetler de verdim. Biraz dizi başladığında sözünden döner gibi oldu ama sözler verdim, tehditler ettim. An itibariyle yanmış, bitmiş durumdayım, cars karakterlerinden piyasada olmayan Doc Hudson'u istiyor, bulan, gören haber vere, yoksa izletmez haftaya...

19 Eylül 2012 Çarşamba

bir bardak su


Dün akşam salonda otururken, Berk "birden çok sıcak di mi anne" dedi. Anladım su istiyor. Çünkü izlediği çizgi filmde, hava çok sıcak olunca bol su içmeliyiz diye tekrar tekrar ve tekrar gösteriliyor.

Evet çok sıcak dedim. Ben kendim alılım dedi. Salona geri döndü, elinde büyük su bardağı, al dedi. Çok sıcak sen de iç, felahlalsın. Sonra gitti kendine aldı. Önce bana getirdi yani.

14 Eylül 2012 Cuma

kaç yaşında ?


Dün sabah yine ve yine giyinmesi ve banyo işlerini halledebilmek adına, hergün ürettiğimiz çözümler işe yaramayınca, ki söz verdim kendime ağlatmadan çıkacağız evden, akşama Ege Park'a gidelim Murat dedim, hem jetonlarımız da var, ama işe geç kalmazsak....

12 Eylül 2012 Çarşamba

şantaj


9 ay boyunca, Fener marşı dinledin oğlum... Yeminimiz vardı babanla, kız olursa ben karışmayacağım takım meselesine ama oğlan olursa benim sözüm geçecek. Ben biliyordum oğlan olacağını,bundan sebep yemin edişim.

22 Ağustos 2012 Çarşamba

bayram


39 yaşımdayım, hayat bana ; çok söylenirsen, çok şikayet edersen, sana daha kötüsünü gösteririm, apışıp kalırsın kazma, kaç kere gösterdim bunu, ama anlamıyorsun gerizekalı diyor. Bu kez kesin anladım.

Sen çocuğunun arızalarından şikayet eder, aklı selim olman gerekirken, çocukla kavga edersen, bayramın ilk günü ateşlenir, ikinci günü ateş tavan yapar, acile gidersin, hadi bağırsana denyo ! kızsana hareketlerine al sana kapak !

17 Ağustos 2012 Cuma

halikasın anne


Hergün beni duygudan duyguya sürükleyen, 4 demeye dilimin varmadığı ama artık 4 yaşında demem gereken, bazı zaman harika, bazı zaman canavar bir çocuğun annesiyim...

Gelgitler içindeyim, geçen hafta Cumartesi  sanki bir sihirli değnek değdi oğluma, hepten değişti çocuk ,ben sinir krizlerinde, o tam bir ukela, denyo, arıza....

7 Ağustos 2012 Salı

sohbet


Uzun zamandır hem giremediğimden, hem de tembelliğimden yazmadım sana blog...

Murat, bugün de baktım yazmamışsın dedi. Sevindim gurur duydum ta ki Hilal ile yaptığımız telefon konuşmasına kadar...

17 Temmuz 2012 Salı

tatiyde siynek val


Tatil bitti...Döndük evimize, kapıdan girdiğimizde akşam saat yediydi, benim popomu yere koyduğumda ise tam yarımdı. Evet tatilden dönüşte, tatil ihtiyacı yaşayan kişiye, kısaca anne denilebilir.

6 Temmuz 2012 Cuma

tecrübe...


Tatile çıkmadan önce bir post yazayım dedim, hiç bir fedakarlıktan kaçınmadan, edindiğim tecrübeleri henüz yaşamış akranlarımıza, bizden küçük kuzularımızın sevgili annelerine babalarına aktarmak boynumun borcudur.

29 Haziran 2012 Cuma

tak tak takarım...mim

Hahaaaa,puhaaaa Kardom beni mimlemiş, konuya bak konuya; takıntılarımız!!! iyi de be kardom, takıntıyı çıkar geriye benden birşey kalmıyor ki...

Mime cevap vermek önemli benim için, yalnız takıntılarımı öğrendikten sonra hakkımda fikir değiştiren olursa fena takarım :)

25 Haziran 2012 Pazartesi

annelele söylenir bence...

Şu günlerde ne okuyorum, ne yazıyorum...

Şu günlerde moralim biraz bozuk, işe güce...

Edepsizliklere, arsızlıklara, haksızlıklara...

5 Haziran 2012 Salı

beybiled


Soru : Sabahın sekizbuçuğunda,işyerinde internette merakla,acilen,şu siteye bakan kişiye ne denir ?

Cevaplar

a) başka işin kalmadı mı ?
b) oğlum bak git...
c) verdiğin sözler bigün seni tırmalar
d) oğlu için araştırma yapan bir anne

Yanıt bunların hepsi ama tek gerçek sebep ; bu sabahın dörtbuçuğudur...

4 Haziran 2012 Pazartesi

tep edemessin

Çok mantıklı cevaplarımız var...

N: Sakın kıpırdama,bekle.Bak Berk, eğer beklemezsen teperim
M: puhaaaa
B: hahaaaa tep edemessin anne, sen askel misin yahu,annesin.

30 Mayıs 2012 Çarşamba

tek başına


Dün akşam annemler Berk'i görmeye geldiler, arada bize de bakıyorlar,ama gözleri sadece Berk'i görüyor. Yok hakkını yemeyeyim, bana da dolma getirmiş bu sefer. Genelde Berk'e geliyorlar ama :)

Bir akşam önce "Dedemin İnsanları" nı izlemiştik, annem de izlemeyi çok istiyordu. Al bakalım dedim. Annem Pollyannanın bizim ev şubesidir. Pollyanna gibi herşeyden mutlu olur ancak, annemin bir farkı var,  hem mutlu olur hem ağlar.

28 Mayıs 2012 Pazartesi

hanımcı


Öncelikle, her telden bir post olacaktır. Sonra bana, daldan dala demeyin ona göre,baştan belirteyim dalın üstünden rahat atlayın :))

Blogu takip edenler için, "güzel ol" başlıklı posta ilave olarak bir açıklama yapmam gerekli; Berk'in denyo olduğunu anlatamadığım fanlarına ispat olsun diye:)

25 Mayıs 2012 Cuma

güzel ol

Ortaokul biterken veda yemeği yapmıştık, sırf özentiden tüm kızlar makyajlıydık. Rahmetli dayımın restaurantında yapılmıştı veda yemeği ve aileler yoktu zaten dayım yeterince tüm arkadaşlarımın ailesi olmuştu.

Dayım beni, yaşımdan büyük kıyafetim ve kuaför Ayşe Ablamın yaptığı makyajla görünce, sen kendin güzelsin makyaja gerek yok demişti. Canım dayım beni doğal halimle de güzel buluyordu.

16 Mayıs 2012 Çarşamba

dönüştülme


Yine ve yine uyutma çabası içinde, daral gelen bir anne-baba ve velet postudur.

Oyunla başlanır, sabırla beklenir, biraz biraz dellenilir, en sonunda anne ya da babadan biri patlar, bizde işleyiş böyledir.

Ancak velet büyümektedir, her an şaşırtmakta kendinden büyük laflar etmektedir. Anne ve babanın hiç etmediği laflar, veletin ağzından duyulunca, ciddiyet yerle bir olur.

14 Mayıs 2012 Pazartesi

yasetin kafa

Cuma günü Berk'in okulunda, anneler günü etkinliği vardı. Tavuk-pilav yenilecek, faytona binilecek ve çocukların gösterileri izlenilecekti. Saat 18.00 de denilmişti.
Ben de rica ettim altıya beş kala çıkalım, en fazla altıyı beş geçe orada olurum.

Ve fekat çıkamadık, bizim dışımızda saat beşbuçuk gibi ani bir engel çıktı, aksilik, şansızlık ya da sorun denilebilir. Saat altıyı oniki geçiyordu şirketten çıktığımda.
Deli gibi arıyorum, faytonla neredesiniz oraya geleyim diye ama açmıyorlar.
Off diyorum offf, iki gün önce Berk beni çok üzünce, beni üzersen gösterine gelmiyeceğim gibi saçmalamış, Berk böhüüü gel anne deyince, ne yaptığımın farkına varmıştım.

11 Mayıs 2012 Cuma

dil gelişimi


Haftalık rapor geliyor okuldan, her raporda aynı yorum; Dil Gelişimi: Gelişmeler var,üzerinde beraberce çalışmalı

Buna hiç cevap yazmıyorum, düşündüm de; çünkü işime gelmiyor.

10 Mayıs 2012 Perşembe

evden evdekine haberler

Murat, eve gelirken sıvı sabun alma, ben alacağım.

Ha bir de cumartesi kipaya mı, kalfula mı gideceğiz ?


7 Mayıs 2012 Pazartesi

kitapmim


Bloguma kaç zamandır yan gözle bakıyorum, canım benim, aslında seviyorum seni, uzak kalışımız ilişkimize ara verelim tribinden değil, sırf benim denyoluğum..

Hemşerim mimlemiş beni, konu güzel,hah tam da Renk'imi mimleyeceğim türden ama hemşerim önce davranmış...Mimlenince yazmamak olmaz diyorum, ben diyorum, bana göre olmaz yani...Mimlerime cevap vermeyenleri ayrıca mimlemiyorum kafamda serbest bırakıyorum, gönül koymuyorum ama ben cevaplamalıyım,düşünmüş beni seçmiş,merak etmiş cevaplarımı diye, ben de mimlerken bu yolu izliyorum, ne yazacak diye merak ederek...

3 Mayıs 2012 Perşembe

ödüllenMim


Hiç yazasım yoktu ,oysa iki haftadır üst üste 4 tam gün anneliğimden çıkacak postlar vardı ama kısaca arıza arıza arıza,bu vesile ile 5 yaştan korktuğumu belirtir, tam zamanlı anne arkadaşlarıma saygılarımı bir kez daha iletirim...

Kardo, adaş beni ödüllendirmiş, sağolsun varolsun. Aynen katılıyorum şu link vermenin kısa yolu , kolay bir yöntemi var mı ?

27 Nisan 2012 Cuma

ordan burdan -on-

Şu sıralar dostlar bana "geçmiş olsun", "takma kafana", "allah korumuş" , "hay allah" demekteler...

Sana bile yazasım gelmedi blog...

Geçen hafta çarşamba Berk hastalandı , Allahtan çabuk geçti, yılın son gribiydi umarız diyor geçiyoruz. Cuma, cumartesi, pazar tam gün birlikteliğimizde kesin kesin kardeş fikrinden vazgeçtim. Çok bunaldım, hasta çocuk zaten kapris, hasta erkek basbayağı kapris, e hasta erkek çocuk; tarifi imkansız !!!

20 Nisan 2012 Cuma

mimlendim..



Mimlenmeyi seviyorum arkadaş, üzerine bir de tarzından hoşlandığın yeni yeni yorumlaştığın biri mimleyince daha bir hoşlanıyorsun, sen hoşlanmıyorsan da ben hoşlanıyorum işte...

Berk, Kuzey gecesinde eve yeni kusmuş şekilde geldi, en düşük ateşi 37.9, dün akşam 39.6'ı yı da gördük, boş boş bakmalar, ateşten yarı uyur halde bakarak kıkırdamalar tekmili birden ömür törpüsü...Bugün doktordan randevu aldım, şu an uyuyor Berk... Maillerime baktım aaa mimlenmişim,şu an bana ne iyi geldi anlatamam.

16 Nisan 2012 Pazartesi

özlenbaybanne kim?


Annem; Berk'in ananesi, Melis ve Selim'in babaannesi... Haftasonu kardeşim ve ailesi geldiler. Annemler, biz, kardeşimler, gelinimizin kızkardeşi ve ailesi beraberdik.

Yani, 15 aylık bir oğlan çocuğu, 2,5 yaşında bir oğlan çocuğu, 3,5 yaşında bir oğlan çocuğu, 5 yaşında iki kız çocuğu... Toplam 5 çocuk, aynı evde !!!

13 Nisan 2012 Cuma

tak tak

Murat'ın kursta olduğu akşam, Berk ben kendi yatağımda yatacağım buyurdu. Sen git ben yannız uyucam dedi. İkiletmedim.

Ama her daim söylediğim üzere bünyede hafif bir salaklık olduğundan,balkona çıkıp ziftlenmek için, bir de balkon kapısını kapattım, bekle bi uyusun di mi?

11 Nisan 2012 Çarşamba

balbi

Cuma akşamı Berk efendiyi uyumaya iknaya çalışırken, sorduk; kiminle uyuyacaksın?

Elkeklel kızlalla yatallal dedi.

Biz haydaaaa modundayken,susmadı,devam etti;

Elkeklel balbilelle yatal, hadi balbi gel yanıma

10 Nisan 2012 Salı

fiknik

Pazar günü, okulun ağaç dikme etkinliğine gittik, piknik de yapılacaktı. Berk fikniğe gitmeyelim korkuyorum dedi, ben de fiknik korkutur, piknik güzeldir dedim, nasıl dedi :)


5 Nisan 2012 Perşembe

sukıtır


Hedefe giden yolda herşey mübah mıdır ? Bizim evde bir Güney mi var ? Genel istek üzerine :P yazılan bu postun amacı nedir ?

Yelizim haber bekler Kuzey'den...Domatessuyum dönüşte yazı bekler...

E malzeme var Berk :)

3 Nisan 2012 Salı

öldülemessin

Bugün bizim evde temizlik var. Her temizlik öncesi de ayrıca temizlik var.Evet ben de o dalga geçilen gruptanım,temizlik öncesi evi temizlerim.

Kadıncağız evi temizeyebilsin diye, ortalığı temizlemek zorundayım.
Kafayı çalıştırsam, pazar günü terör estirirdim ama şipşakçının kurs günü olduğunu unutmuşum ! Dün evi toplayacağım diye canım çıktı, dokuz pazartesi bir arada derler ya, aynen öyleydi.

2 Nisan 2012 Pazartesi

zerk


B: benim abim dişlelini fılçalama dedi

B: benim abim memeğini yeme dedi.

N: kim senin abin ?
B: abim işte
N: adı ne abinin?
B: hıııım hııımm Berk Berk Berk (kısık sesle düşünüyor)
B: Zerk Zerk benim abimin adı...

Ailecek koptuk, kendi ismine en uygun ismi düşündü, buldu ; Zerk...

30 Mart 2012 Cuma

adil olmak

Evin babası henüz gelmeden, her akşam olduğu gibi anne oğul oyun oynamaktadırlar.

Her zaman ki gibi, ya dizleri üzerinde sürünerek yarışmakta, ya dizleri üzerinde sürünerek araba sürmektedirler.

29 Mart 2012 Perşembe

bu feser

Berk  "Gezegen Evi" ne gitti.. Çok mutlu döndü. Heyecanla anlattı;

-Gezegen evine gittik biz
-Roket göldümmm
-Yıldızlal valdı
-Canaval valdı,yedi beni,roketle kaçtım ben

26 Mart 2012 Pazartesi

jelibomm

Güzel geçti haftasonu...

Cumartesi dostlar bizdeydi. Biz doğumgünüdaşımla balkonda ziftlenirken, içeride hummalı bir çalışma varmış...

23 Mart 2012 Cuma

6.his

Benim çocukluğum ve gençliğim tırsarak geçti blog,bir yalan söyleyemedim anneme...Hep yakaladı,sonra yakalanıyorum diye tırsar oldum.

Eş dost akraba, annemin 6.hissinin ne kadar kuvvetli olduğunu bilip, kendisinden akıl isterlerdi.Zamanında kahve falı bakıp,resmen ağzıma mıçmışlığı var.Murat da iyi bilir, o da biraz tırsar hala annemden.

Düşün ey blog, ben sanırım 23 yaşındaydım, o yaşıma kadar annemin hep "ulan nasıl hissediyor be" korkusu ile hislerine saygı duydum.

23 yaşında ne mi oldu???

22 Mart 2012 Perşembe

oh beeee

Bugün Kuzey ertesi...Kimse benden öğlene kadar kendime gelmemi beklemesin.

Dün akşam öldüm, öldüm dirildim. Biliyorum incelenmesi gereken bir vakayım.

19 Mart 2012 Pazartesi

dangini dangini...

2 ay önce...

B: annee bana şalkı sölee
N: arkadaşım eş arkadaşım şek
B: hayıl onu deyil, timsahlalı
N: ben onu bilmiyorum ama
B: of anne


16 Mart 2012 Cuma

"geçen hafta"

Bana çarşamba akşamı itiraz etmeyen pamuk gibi oğlumu, servisten karşılmaya çıktım apartmanın önüne...Dondum,beklerken. Normalde 18.30 hadi bilemedin en fazla 18.40 da evin önünde olan servis, bu hafta hep 19.00,19.15 gibi geldi, dün akşam 19.18 de geldi...

Metro sebebiyle aniden, bir gecede kapatılan yol yüzünden, benim evde 18.20'den önce olamayışım sebebiyle, değiştirilen güzergahtan dolayı, Berk servisten en son iniyor... Yol kapalı olduğu için, önce diğer çocukları bırakıyorlar.Oysa evimiz mesafe olarak okuldan araba hareket ettiğinde 5 dakika evet 5 dakika. Okuldan 18.00 gibi çıkıyorlar,şimdilerde bir saat serviste oğlum:(

15 Mart 2012 Perşembe

ovuz

Dün akşam Murat geç gelecekti, ben gündüzden gergindim, nasıl uyur, ya başını kaçırırsam Kuzey'in diye..Ama meğer aşkım bana önem verirmiş, kursta o da gerilmiş, dediği saatten 1 saat geç geldiği için,haha tırsmış, her an arayacağım diye. hayret manyak mıyım, niye tek zevki olan fotoğraf kursunda burnundan getireyim :P

Asla ve kata diziyi baştan sona izledim diye arıza çıkarmamış değilim, ben yapı olarak sakin melek gibi kadınım :P

Nasıl mı evde Berk ile yalnızken diziyi baştan sonra, hatta özet dahil izledim???

Tek cümle ile hallettim;

12 Mart 2012 Pazartesi

segilay

Bugün artık Algın yok...Berk farkında, sözde sorarsa Rodos'a gitti diyecektik,okulda ve evde...

Dün kendi kendine oyun oynarken, benim güzel öletmenim yok dedi. Nasıl yok dedim. Üzülme anne, bakşa! güzel öletmen val dedi.

Geçen hafta iki öğretmen girmişler sınıfa, Algın yavaş yavaş çekilmiş. Uyanmışlar tabi, aynı şeyi Algın geldiğinde yaşamışlardı. Yalnız oğlumun üzüldüğü olayı inkarını böyle gördük.

9 Mart 2012 Cuma

ilk aşk...



Baştan söyleyeyim,bugün melankolik hallerdeyim... Dün okul "hadi kadınlar günü bahane,eğlenelim" dedi... Kamber olan tüm analar içmeye gittik.Gece güzeldi.

Bir ara gecenin sonuna doğru, kurum sahibi yanıma oturdu, "ahh dedi, üzüleceksin ama Algın gidiyor, ben de üzgünüm " Ailevi problemlermiş sebep, iki ay falan gideyim demiş, geri gelecek mi, hiç gelecek diye hissetmiyorum şu an. Üzülüyorum...

6 Mart 2012 Salı

kahlaman

Kahlaman; diş fılçalamaz,çünkü dişleli çülümez.Yemek yemez,çünkü o çoook güçlüdül.Anne sözü dinlemez,çünkü dinlemezmiş işte.

Bizim evde son bir haftadır bir kahlaman var.Çünkü ile başlayan böyle cevapları var. Gerçi bu daha küçükken sadece gözü karaydı, ama şimdi bilinçli, o bil kahlaman...

5 Mart 2012 Pazartesi

berk'ten inciler

Yine çenemi tutamadığımdan, yatçaz kalkçaz Arca'nın doğumgününe gideceğiz dedim. Yavrum suçiçeği olup, parti ileriye ertelenince, bakalım nasıl anlatacağım Berk'e dedim. Hayat aradı imdada yetişti, özledik görüşelim deyince, biz de özlediğimizden sevinçle karşıladık görüşme isteğini.

Berk'e Arca hastalanmış yarın doğumgünü yok dedim, bozuldu, üzüldü. Ama Ela gelecek dedim, sevindi ama ilk önce Arca diye tutturdu. Tuna'ya alabamı velecektim ben diye tüm gece yedi bitirdi beni.

1 Mart 2012 Perşembe

1 Mart 2012 Lara 'nın doğumgünü-Cebimdeki Renkler

Cebimdeki Renkler, Renk'im, Ülker'im ,Canım, anne oldu :))) Lara 'mız,kızımız bugün doğdu.

Az önce aradı, telefonum çaldığında saat 23.17 idi. Hayırdır dedim,heyecanla. Ben doğurdum dedi. Şaka dedim. Ayın üçünde bekliyorduk. Aslında önce 29'u olabilir dediler, Ülker ya 28'i olsun ya da ayın 1'ini beklesin istiyordu,3 Mart'ta öğleden sonra gibi plan yapıldı ama, annesinin  sözünü  dinleyen kızımız Mart'ın 1'in de doğdu :)))

mimlendimmm

Domatessuyum mimlemiş beni, hemen cevaplayayım dedim.

Seviyorum mim yazmayı, konu belli,cevap veriyorsun,kafayı yoruyorsun biraz tabi ama istediğim dala da  konarım böylece:)))

oradan buradan -dokuz-

Berk düzeldi sevgili blog. Dün evdeydim, bir kez daha tüm gün çocuğuna kendi bakan anneleri saygıyla,sevgiyle kucaklıyorum.

Yapışmak ne demek, dün yine gösterdi Berk bana, aman iyi olsun da diyorum ancak boğulmak ne demek yine ve yine yaşadım.

Dün gündüz sağlık olarak, boğulmanın dışında ben iyiydim. Aklımda hep akşam nasıl kaçsam da izlesem Kuzey'i diyordum. Akşam Murat aradı, geldim evin önündeyim, hiç iyi değilim, annemlere çıkamayacağım dedi.  Haydaaa lan eve gidiyorum ama Kuzey'i yine izleyemiyeceğim dedim içimden. 

28 Şubat 2012 Salı

rota...

Perşembe akşamı annem aradı, nasılsa yarın Berk gelmek isteyecek, bari ben önceden davet edeyim dedi. Güldük. Alt metnin üstünden hızla geçtim:)

Cuma akşamı servisten alırken Berk'i, çok karıştırdı bugün yediklerini sanırım, kustu iki kez dedi öğretmeni.(karıştırıken niye engel olamadılar onu da anlamadım)

Annemlere çıktık, bismillah demeden yine kustu. Ve gece boyunca kustu, kustu, kustu...

24 Şubat 2012 Cuma

mimleri severim

Hypo beni mimlemiş,mimlenmeyi seven birinin, mimlenmeyi seven birini mimlemesi ne kadar güzel :)

Cevaplarıma geçmeden önce; harbiden nasıl çekiyorum bilmiyorum ama komik anı biriktiriyorum ben,çekiyorum Murat haklı :)

22 Şubat 2012 Çarşamba

yalamaz toplal

Berk çok sevindi yalamaz toplara.

Ben de bir kez daha aileme şaşkın şaşkın bakakaldım.

Yanılmışım, üzerinde, 9m+ yazan oyuncak, 9 aylıktan itibaren oynanır, 3 yaş için az kalır demek değilmiş. 39,58,64 yaş için de uygunmuş. 38 ler sadece bakıp, gece boyunca oyuncağı baş aşağı tutup, sallamak zorunda kalıyorlar.

21 Şubat 2012 Salı

oğluma...

Oğlum;

Bütün derdim doğru davranabilmek ve ben doğru davranayım da, sen de doğru ol,budur derdim.

Hep afacanlıklarından bahsediyorum,arızalarından falan.İyi meziyetlerin yok mu var tabi.

oradan buradan -sekiz-

Dün akşam iletişim defterini okuduğumdan beri, hem kızgın, hem şaşkınım.

Cuma akşamı eve geldiğinde, şapkasının ipi elindeydi, ağlamaklı bir şekilde, ananeme gitçem, boğazım alıyo,Batuhan benim boğazımı sıktı,bak bu koptu dedi.Sen Batuhan'a kız dedi.

Şaşırdım,ne diyeceğimi bilemedim,tamam kızarım dedim, ananeyi aradık,onlara gitti. Deftere baktım,bu konu ile ilgili  birşey yazmamışlar. Cumartesi günü Berk'i almaya gittiğimde, annem bak eşofmanı delinmiş,çivi gibi birşey delmiş,konuş okulla dedi. Berk'e sordum, Batuhan benim boğazımı sıktı, beni yele itti, şapkam yıltıldı, paytolonum yıltıldı dedi. Ağlamaya başladı, sen Batuhan'ı döv dedi. Annemle bakıştık, tamam anneciğim konuşuruz Batuhan ile bir daha böyle şeyler yapmaz dedim.

20 Şubat 2012 Pazartesi

berk'ten seçmeler hayftasonu

Cuma akşamı eve girerken, "bugün hayftasonu,ananeme gitçem" dedi. Önce telefonla arayalım,ananen hasta olabilir sormamız lazım dedim.

B: aloo anane ben size gelmek istiyolum (ağlamaklı ses)
N: sor iyi misin, hasta mısın diye ?
B: hastay mısın?
A: başım dönüyor, kendimi iyi hissetmiyorum, tüm gün yattım (Berk'e anlatıyor annem)
B: bak iyimiş gidelim
N: anne net şekilde hastayım der misin?
A: ay gelsin çocuk madem istiyor
N: ama ben gelmeyeceğim, iyi değilim diyorsun nasıl olacak?
A: Berk gelsin, üzmeyelim çocuğu

Bu konuşmaya yorum yapmıyorum,yapsaydım; madem iyisin niye söylüyorsun, madem iyi değilsin,niye gel diyorsun derdim :)

17 Şubat 2012 Cuma

top keyk

Geçtiğimiz pazar kahvaltıda pişi yapayım evimin erkeklerine dedim. Hani ben bir seferde başarırım ya böyle şeyleri, Elif tek tek anlattı nasıl yapacağımı. Cumartesi akşamından hamuru hazırladım, sabah erkenden kalktım, kızarttım onları.

Ailemizin fotoğraf çekme aşığı ( bak sevgili avukatımız, şipşakçı demedim :P ) sevgili eşim, pişi var diye ekmek bile almadı. Kahvaltı yapıp, arkadaşlarıyla buluşacak.

Kahvaltıya oturduk, yaptığım pişiyi Berk'ten ve Murat'tan önce tattım. Sonuç,fiyasko !!!

16 Şubat 2012 Perşembe

toyka

Dün akşam eve gelir gelmez, boynunu Küçük Emrah moduna getirip,

"Anneee,Ece Agın'a toyka veldi. Ben velmedim yok (burada ses ağlamaklı)" dedi

Ece kim dedim. Ece işte dedi. Ne güzel yaşıtı kız, ama bizim aklımız fikrimiz Agın da:))

13 Şubat 2012 Pazartesi

oradan buradan -yedi-

Öncelikle sanal alem tek yürek olmak istemeye görsün, iki gündür twitter kullanmayı öğrendim, Okan'ı zaten çok severdim ama şimdi daha çok seviyorum.

Seninleyiz Gamze Anne, ben yürekten inanıyorum, Atakan'ın büyüdüğünü göreceksin. Bunca kişiden uygun ilik bulunacaktır, ben de çarşamba günü test için gideceğim, kan verebilecek olan herkesin kan vereceğine, bunca zamandır aklıma gelmemiş olmasına kızsam da ilik donörü olmak isteyecek çok kişi olduğuna inanıyorum ben. Yapabilecek olanların,denemeden rahat uyumayacağına inanıyorum ben.

Bizim evde durumlar aynı, arıza Berk, şipşakçı Murat yaşayıp gidiyoruz.

10 Şubat 2012 Cuma

seninleyiz gamze anne...

Öğrendiğimden beri dua ediyorum, onun için. Yürekten inanıyorum,herşey düzelecek.

Siz de dua edin,belki daha fazlasını da yapabilirsiniz,kan verebilirsiniz, bilginiz olsun istedim.

Ben Deli Anne'nin bu konuda yazdıklarını link vermek istiyorum.

http://deli-anne.com/?p=7602

http://deli-anne.com/?p=7615

Ayrıca yine Deli Anne'den öğrendim, bu blogda konu ile ilgili bilgiler var.

http://gamzeakbas.blogspot.com/

8 Şubat 2012 Çarşamba

soru

Olay ; küçük çocuk aşık olduğu öğretmeni yenkli yenkli oje sürüyor diye, annesine "yeden sen böle böle yenkli yenkli sülmüyosun? " der. Anne de yemez içmez, renkli renkli oje alır.

oradan buradan -altı-

Dün işyerimde karışık birgündü. Berk doğduğundan beri organizasyonlar hariç, ilk kez eve geç gittim. Servisten babam karşıladı Berk'i.

Dün akşamın bizi güldüren sözü ; "yedim doğdum bulayı topla, çayımı salonda iççem" oldu .

6 Şubat 2012 Pazartesi

çilek rüyası

Cuma akşamı herşey bizim için çok normaldi, aksiyon falan olmadı. Berk normal vakitte uyudu, biz de Yalan Dünya'yı ve Beyaz Show' u izledik, çok eğlendik, çok güldük.

Cumartesi sabaha karşı ağlayan Berk sesine koştum, rüya görüyordu. Çileklelim çileklelim diye ağlıyordu, başıma gelecekleri bilmeden gülümsedim, rüyasında çilek görüyordu.

Hamile arkadaşlarımdan özür dileyerek postu yazmaya devam ediyorum...

3 Şubat 2012 Cuma

bizim evin halleri

Sevgili Blog;

Bugün kandil, hayırlı kandiller olsun. Az önce Murat aradı, ufak çaplı bir şok yaşadım. Kendisi, bizzat,şahsı olarak yengemizi ve Cemile Teyzemizi aramış, kandil kutlamak için, beni arayıp haber verdi. Birden sessiz kaldım, nutkum tutuldu. Murat da benim sessiz kalmama alışkın olmadığından, hat kesildi sanıp kapattı. Bugünleri de gördüm ya blog, daha da gam yemem.

Anne, bir yerlerden sesimizi duyuyorsan, Murat kendiliğinden akrabalarını aradı,hey yavrum hey.

2 Şubat 2012 Perşembe

30 Ocak 2012 Pazartesi

27 Ocak 2012 Cuma

öyle bir akşam

Dün akşam, iki yıldır gürültülerinden,kavgalarından, eve gelen arkadaşlarımız bilir,çalamadıkları ısrar ettikleri flüt konserlerinden bize gına gelen üst kat komşularımıza misilleme yaptık.

Şantaj, tehdit, orantısız güç kullanarak, imdaaat sesleri, yapmaaaa çığlıkları eşliğinde oğlumuzun, gözüne damla, burnuna sprey, okulda hangi sebeple kafa derisinin tamamına yayılan sarı simleri kafasından temizleme operasyonu ve iki ay sonunda ayak tırnaklarını kesme işlemi yaptık. Yaptığımız gürültü ve huzur bozma çığlıkları için üst kat komşumuzdan asla özür dilemiyoruz! Alt kattaki canımız komşumuz zaten bize acımıştır, onların da 3 yaşında kızları var.Hani dün  anneme dellenip kendime acı çektirmek istiyordum ya, akşam bu işlemleri yaparken geçirdiğim kaslarımın gerilmesi sonucu şu an boynumu kıpırtadamıyorum. Herşey yolunda yani.

26 Ocak 2012 Perşembe

offf

Bazen ben bu işi beceremiyorum diyorum. Üç yaşında bir çocuk, benim çocuğum bana kendimi yetersiz hissettiriyor. O mu hissettiriyor, ben mi hissediyorum ?
Yetersiz, zavallı, otorite yoksunu olarak görüyorum kendimi.

Ha bir de, çocuğunu üşüten kişi !! Dikkat edeceksiniz diyen bir annem var. Yemin ederim alıp başımı gidesim var. Üşütmemesi için daha ne yapayım ben bilmiyorum ki ? Annem gece üstünü açıyordur diyor,arada kalk bak ! Kaç kez örtüyorum üstünü,kaç kez kalkıyorum ben.  Ben uyurken açılıyordurmuş. Anneysen uyumuyacaksının başka türlü söylenişi herhalde.Tamam uyumayacağım artık,tamam yeter artık !

25 Ocak 2012 Çarşamba

teyefon

Ben Nil

Telefonumda numarası kayıtlı olan, bunu bilen ve bilmeyen tüm dost, eş, akrabadan peşin peşin özür diler, haftaiçi akşam saat 19.00 ve 21.00 arası, haftasonu sabah 09.00 akşam 21.00 arası, benim numaramdan gelecek olan, mesaj, mail,çağrı gibi garip olaylardan şahsım olarak sorumlu olmadığımı belirtirim. Murat'ın telefonundan gelebilecek her türlü çağrı, mesaj ve mail normaldir, çünkü onun telefonu bozuk !

Saygılarımla

23 Ocak 2012 Pazartesi

haftasonu...

cuma...

Eve döndük, eve döneceğiz diye sürekli bana yanaştı. İşini bilir benim oğlum. Anneannede dua etmeye başlamış, "Ayyahım, sana şüküllel olsun, şilin baba bana çıksın" evde de dua etti, "anne ben akıllı çocuğum di mi, şilin baba bana çıkal di mi" dedi. Anneme hafif kızdım içimden, dua edince çıkar demiş, çıkmazsa inancı zedelenecek.

Söz verdim başka yerden alacağız,belki çıkar diye.

20 Ocak 2012 Cuma

ordan burdan -dört-

eve dönüş...

Berk efendi cuma akşamından beri anneannesinde kalıyor, annem memnun, babam memnun ,Berk memnun. Zavallı kocam ve ben kovuluyoruz, istenmiyoruz ve otoritemiz sıfırlandı.

Hatta babasın adı artık; Muyat Çaymak oldu.O derece benimsedi orada kalmayı, hadi gidin demeler, hatta evinize gidin demeler...Ama bugün eve dönüş var.
Annem biz getiririz dedi. Yok artık dedim, o kadar da değil gelecek. Tabi ki kendime değil güvenim,yarın Ela'nın doğumgünü var, Elif ve Ege bizi evden alacak diyeceğim, yoksa nah getiririm Berk'i eve :)Pazar günü de güzel bir program daha yaparsak bizi kabul eder yine herhalde:)))

18 Ocak 2012 Çarşamba

öncelikler...

Sensin benim önceliğim Berk,

ama bazen başka şeylerin önceliğinden değil, mecburiyettendir hareketlerim.Az önce beni aradınız anneannenle, ben iş telefonumda konuştuğum için müşteri ile hatta iş cebimle birine dert anlatıp, dahili telefonumla da depo ile konuşuyordum, meşgule aldım sizi. Konuşma uzun sürdü.Bir daha aradınız açtım.

16 Ocak 2012 Pazartesi

gribal faranjit

Doktor faranjit demiş, kan ve idrar tahlili istemiş. Park Polikliniğe gidin,insan hemşireler var dedim anneme. Geldik,hemen sonuç verecekler,az sonra gireceğiz,doktordan sonra  ararım dedi annem

Dakikalar geçmek bilmedi bana. Yıkacak ortalığı dedim. Ömrümce iğneden korkmadım ama Berk'e yapılacak diye içim kıyıldı.Annem aradı şimdi, tahliller temiz çıkmış. Grip dedi doktor dedi. Doktoru aradım, nedir durum diye, gribal faranjit dedi,bakteri değilmiş. Yüzde on ihtimal vardır, çevirebilir ama tahliller temiz, grip ilaçlarına devam, antibiyotiğe tekrar gerek yok dedi. Ateşlenebilir, pedifen ver dedi.

tabanca değil makinalı tüfek

Az önce doktorla konuştum, neyden şüpheleniyorsunuz dedim, endişelenme,hastalık antibiyotiğe rağmen tekrarlayabilir,yeni bir mikrop olabilir,tabanca ile halledemediysek, makinalı tüfekle yok ederiz dedi.

Cuma sabaha karşı,yine ve yine dörtte, telefon çaldı. Yine uyumuyordum. Huzursuzdum. Berk annemde kaldı, ben sabah erkenden Ayvalık'a doğalı bir hafta olan Doruk ve Çiçek'i görmeye gidecektim, sabah arıza çıkmasın diye,annemde kaldı. Annem ateş düşürücü ve ateş ölçeri getirin dedi. İlk kez yanına koymadıydım, nasılsa antibıdı alıyor,bişey olmaz diye.

Yeni birşey öğrendim, antibiyotiğe rağmen,içerken,daha bitmemişken  yeniden ve yine hastalanabilir! Başlayacağım bu gribe.Burnunu açık tutun demiş doktor. Demiş diyorum sabah dörtte ilacı verdik şükür düştü. Ben çok gerildim, neden niye diye. Annem sanırım ortada olmamamın herkes için iyi olacağını düşündü, sen git, nasılsa doktor görecek dedi. Hiç uyumadım, gittik. Doktor grip demiş. Cumartesi hiç ateşlenmedi, ateşlenirse Pazartesi göreyim demiş. Pazar da çok iyiydi, bu hafta okula gitmeyecek, annemin talimatı. Zaten geçen hafta da ,gitmesin demişti,ben dedim, dinlenmeliydi dedim diyor. Berk  çok iyidi ama, üstelik okula giderken mutlu malum!  Pazar günü öğlen uykusuna yatınca, süt,çikolata,ıvır zıvır ve kitap almaya çıktık Berk'e. Yine ateşlenmiş.

13 Ocak 2012 Cuma

feysbuk

Bahsetmişti,televizyona çıkacağım diye,ama tesadüfen öğrendim bugün olduğunu,evde olduğum için izleyebildim.İnanılmaz heyecanlandım, heyecandan fotoğraf çekmeyi bile akıl edebildim.

Sabah uyanınca,hiç adetim olmadığı halde facebooka baktım, duyurmuş Hülya, 09.00 da yayındayım diye,bugün evde olduğumdan izleyebildim. Heyecanlandım,güldüm,sevindim. Anne diye bir program, tespitlerini sundu, uzmanlar vardı, beslenmeden, betadan, domuz gribinden falan bahsedildi her birinde söyleyecek lafı vardı arkadaşımın,gurur duydum.

12 Ocak 2012 Perşembe

ordan burdan -üç-


Okulda yılbaşı için fotoğraf çektirdiler. Bize verilen fotoğraf, bu gördüğünüzden daha büyük. Murat çerçeve yaptıracaktı, iki tane kopyasını bu görülen boyda yaptırmış, en büyük boya çerçeve yaptırmadan gelmiş. Üç tane aynı pozu ne yapacağımızı sordum, birini iş yerine götürecekmiş, görmemişin oğlu poz vermiş hesabı, birini annemlere hediye edecekmişiz.E bana yani eve dedim, o büyüğü bir ara çerçeveletecekmişiz.Bu poza bakıyorum bakıyorum babamı görüyorum. Babamı gördüğüme göre bana da benziyordur. Kapatın burundan yukarsını, aynı ben:)

11 Ocak 2012 Çarşamba

başaldııımmm

Dün akşam insanlık için sıradan ve küçük, bizim için büyük bir ilk gerçekleşti. Berk ilk kez ayakta işedi ! Ben aferin sana dedim, babası oğlu mezun olmuş gibi gurur duydu, uzun zamandır Murat'ın otuziki dişini birden görmemiştim, büyük olay, Berk ayakta işedi !

Bana meyve soyma talimatı verdi oğlum, ben de çiş yapacağım dedi. Zaten banyonun ışığı açık, uzun süredir kendi yapıyor . Ben elma soyarken, şaaar diye ses duydum, garip geldi, niye çişin sesini bu kadar net duyuyorum ki dedim, hemen gittim banyoya, Berk ayakta bana gururla başaldıııım,erkek gibi dedi. (r'yi net biçimde söyledi ) Önce bir kaldım. Klozetin boyu uygun değil ki, ayakta yapmasına. Ama yapmış. Bak diyor klozetin içini gösteriyor, bak benim çişim. Bak bulaya da geldi. Bir iki damla da klozetin üstüne gelmiş. Eşofmanını, külotunu kontrol ettim ıslak değil, yerde de ıslaklık yok. Aferin sana dedim.Sifonu çektim, vay neden çekmişim, babasına da gösterecekmiş. Oğlum anlatırız, görmese de olur dedim. Salona geldik, ananemi ala,ona da söyleyelim. Aradık, Berk gururla ben ayakta çiş yaptım dedi. Ne kadar önemliymiş onun için.Tutturdu Elif'i ala, Ege'ye de söyleyelim. Utandım be, olaya bak, ayakta çiş yaptı aferin deyin. Elif Ege'yi uyutmuş anneciğim, görünce söyleriz dedim. Emle Abiyi ara. Tüm dünyaya duyuracak !

10 Ocak 2012 Salı

iyişalla

Dün yine okulda ateş 38'i geçmiş. Akşam da 38.9'u gördük. Ne biçim virüs bu ya, antibıdıya rağmen devam ediyor. Doktora sordum; 6 dozdan sonra devam ederse hala ateş, o zaman görüşelim dedi. Bugün sabah 4. dozu verdik. Çok sevdi tadını, dolabın önünde yakaladım şişeyi alırken, ucuz kurtulduk, gerçi ne biçim kapak yapmışlar diye kızıyordum firmaya ama demek ki çocuklar açamasın diye önlemmiş, firmaya şükranlarımı sunuyorum. Dolapta şişeyi nereye koysam, Berk efendi ulaşır. Zaman kolluyor, ben ortada olmayayım, sandalye alınır ve ulaşılamıyacak yerlere ulaşılır. Allah koruyor ama dört açmak lazım gözleri.

9 Ocak 2012 Pazartesi

doktollal iyi birisiydir

Perşembe günü hafif ateşlenmişti Berk , akşamı da 38.7 oldu. Cuma günü süper, ne ateş, ne halsizlik. Dedim ki grip bu ! Okuldan arkadaşlarla fasıla gidecektik,e oğlan da iyi, Murat ikiletmeden git tabi ben idare ederim demişti,annem bize gelsinler dediydi. Yani ilk kez evren bana süper yardımcı olduydu.

Cuma akşamı arkadaşlarla olmak bana çok iyi geldi. Götürdüm rakıları. Garson siparişi alırken, herkes rakı deyince, ooo bravo dedi, anında ters baktım, sinir oluyorum bu erkeklerin vay be kadınlarda yapabiliyor muhabbetlerine, bir de şakır şakır yağan yağmurda sigara içecek alan yapmamalarına kızdım, bunların dışında herşey çok güzeldi. Arkadaşlardan bazıları geceye devam ettiler, ben külkedisi olduğum için onikide ayrıldım onlardan. Eve geldim, Murat dahil uyuyor,normalde ikiden önce yatmaz. Ben de yattım, sabah saat dört, Berk seslendi, su istiyorum, verirken yanağına değdi elim, baktım ateşli,ölçtüm 39 ! Haydaaa, içimişim rakıları,uykum var,oğlum beni beklemiş ateş için. Görev başında içilmez ki be kadın, annelik görevinin mesai saati yok ki, verdim pedifeni. Yarım saat bekledim,ölçtüm ateşi, yok düşmüyor. Kırk dakikayı geçti,yok düşmüyor. Bir ölçü daha verdim ilaç, sabah saat 06.00 da 37 oldu. Arada Murat'ı uyandırdım, sirkeli su yapalım diye, Berk istemedi, Murat da hemen sızdı ,ben sabahladım.

6 Ocak 2012 Cuma

oğlum aşık oldu...

Oğlum sanırım aşık oldu. Ve ben sinir oluyorum. Kız çok güzel,böhüüü. Üstelik oğlum beni aşağıladı, senin saçlalın güzel deyil dedi. Senin gözlelin siyyah deyil dedi. Senin bunun güzel deyil dedi, pantolonumu söylüyor. Tek aldatılan ben değilim, Hülya'da aldatılıyor. Çünkü şu hayatta bir tek Hülya'nın saçlalı güzeldi Berk için. Yeni birini buldu, yalnız bu kızın gözleri de güzelmiş. Saçlalı da güzelmiş, böle böle saçlalı valmış, böle böle paytolunu çok güzelmiş. Oha dedim kıyafeti de incelemiş.

İçim çok buruk a dostlar, karşılaştırıyor bir de. Zaten ben dedim, kurum sahibine söyledim, ne yaptınız siz dedim, haksızlık dedim. Kızın suratına da gıcık dedim.

4 Ocak 2012 Çarşamba

ordan burdan iki


Murat bana yılbaşı hediyesi şu heykelciği almış, ısrarla hala dalga geçtiğini düşünmekteyim ama içinde espri olduğuna göre zaten bizi yansıtıyor, ama alt yazıları da okumuyor değilim,kesin iyi bir anne kurabiye yapar ! ama olmuyor bilader,zorlama yani.  Bu duruma yakışır biçimde, kek börek yapmaktan vazgeçip,oğullarıma bunları aldım. Berk olan,büyümek ekmeğini yemiyor ısrarla, normal ekmek de yemiyor evde, ama biz sevdik,sağlıklı büyümeye! karar verdik. Berk, evde  ekmek yemiyor diye tabiki vazgeçmedim,Çikoluno aldım,bakalım sevecek mi? Sevmezse de evde yiyecek başka kırkında bir oğlum var,yılın en iyi eşi demek yerine,yılın en iyi annesi dediğine göre,ona da annelik yapmam lazım,bence:)

3 Ocak 2012 Salı

mutlu etme mimi

"Karşımızdakini mutlu etmek için yapabileceğimiz 10 şey" diye mimlenmiş adaş, o da beni de mimlemiş...Şimdi zor konu, mutluluk neye göre, kime göre ,nasıl ?

Ben başlayayım maddelerime;

oradan buradan

İyi ki dooodun diyin bana" dedi

"Sıpaydırmen oldum ben kolkun benden" dedi, haa bir de "bana ulen sıpaydırmen deyin hadi" dedi...

Yılbaşı gecesi, onikiye kadar ayaktaydı Berk... Gündüz ananede gayet almış uykusunu.Geriye doğru saydık,10,9,8....Kucağımdaydı Berk, yeni yıla girdiiik dedim. Başladı ağlamaya, girmeyeliiiim diye. Hemen Allah Allah birşey mi malum oluyor diye geçirdim içimden,huzursuz oldum. Annem olaya el koydu, uykusu geldi. Evet uykusu gelmişti. Öpüşelim dedim, yeden öpüşüyoluz ki dedi. Neyse ki öptürdü:) Hemen gittik odasına, uyudu.