3 Ocak 2012 Salı

oradan buradan

İyi ki dooodun diyin bana" dedi

"Sıpaydırmen oldum ben kolkun benden" dedi, haa bir de "bana ulen sıpaydırmen deyin hadi" dedi...

Yılbaşı gecesi, onikiye kadar ayaktaydı Berk... Gündüz ananede gayet almış uykusunu.Geriye doğru saydık,10,9,8....Kucağımdaydı Berk, yeni yıla girdiiik dedim. Başladı ağlamaya, girmeyeliiiim diye. Hemen Allah Allah birşey mi malum oluyor diye geçirdim içimden,huzursuz oldum. Annem olaya el koydu, uykusu geldi. Evet uykusu gelmişti. Öpüşelim dedim, yeden öpüşüyoluz ki dedi. Neyse ki öptürdü:) Hemen gittik odasına, uyudu.

Ertesi sabah dokuz buçukta uyandı. Babası ve ben uzun koltuğu gözümüze kestirip, nöbet tutarak pinekledik tüm gün. Akşamüstüne doğru  Murat horul horul uyurken, Berk ben de uzanacağım dedi, babasına bakıyor, taklidini yapıyor, hoooor püüşşşşş...Sonra Murat volümü yükseltince Berk ;

B: Anneee, babam sagece (sadece) uyuyor di mi, biz yahatsız olmayız di mi ?
N: hahaaa. rahatsız mı oldun?
B: olunmaz di mi ?
N: evet, sadece uyuyor.
B: ben böyle mi uyuyorum?
N: evet herkes uyurken horlar :P
B: sen hollamadın ama
N: bazen horlanmaz anneciğim.
M: hoooooooorrrrr
B: babamı uyaldılalım mı ?

Akşam oldu, bir gece önceden kalanları yedik, banyo yapsın rahat rahat uyusun diyorduk, Murat'a sarılmış oturuyordu Berk, sadece saniyeler içinde sızdı oturarak.Banyo yalan oldu.

Biz de saat sekizde sızan oğlumuzun ardından, Çınar Ağacını izledik, salya sümük. Çok bir daraldık ama hayatın gerçekleri, ben beğendim filmi.

Pazartesi akşamı ise, bizim evde bir ilk yaşandı, mutluyum, gururluyum :) Berk banyodan sonra, "rüzgarlı bir gün" ü, rüzgar sesi, martı sesi çıkararak ikinci kez okurken ben, uyudu. Ben uyuduğunu niye tepki vermiyor diye bakınca gördüm. Bunu da yaşadım ya, oğlum ben ona kitap okurken uyudu !


Bu kitaba her baktığımda, hep hayal ettiğim, "hikaye okurken uyudu " diyebilmenin o mutlu anını hatırlayacağım :)

Berk'e başka yeni kitaplar da aldım. Şirinler'in Kristal Küre isimli kitabını da aldık. Farketmemişim, serinin 10. kitabıymış. Farketsem, önce birincisini alırdım, takıntılıyım ben. 30 tane varmış, azimliyim alacağım ikişer ikişer :) Bu kitapta, Galgameeel yok kiii dedi Berk, harbiden yok, troller var :) Sevdi ama cumartesiden beridir, herhalde 10'u geçmiştir okuduğum. (bu sadece benim okuduğum, anneanne ve baba da okudu, peeeh oskar bana ama :) hahaa Murat bana yılbaşı hediyesi oskar heykeli almış, babamlar olmasa aç bi tarafınla dalga geç diyecektim, diyemedim baktım sadece,anladı !  valla dalga geçmiyorum dedi, sen tüm yıl boyunca anneliğime bok at, sonra git yılın en iyi annesi yazılı heykel al, çok seviyorum ben Murat'ı, tencere kapağız biz:)

Bu arada dün usta geldi,banyonun deliklerini kapatmaya, sağolsun ev sahibi yine bize sormadan ayarlamış, ben ne zaman akşamdan amaaaan yarın toplarım mutfağı desem usta geliyor. İkinci oldu bu,ilkinde resmen cazgırlık yaptım, iptal ettirdim Murat'a, gelemezler. Ama bu sefer saat bile vermiş, "onlara ne be bizim mutfağımızdan" görüşünde  olan sevgili Murat... Akşam toplarken mutfağımı, hııırrr diyordum, gördüler diye. Bir daha tembellik yaparsam iki olsun. Hani ömrümce titiz ve düzenli olmadım ama mış gibi yaparım, mış 'ı görsünler, gerçeği değil !

Bu arada kaşımın üstünde, dizimin üstünde ve elimin kenarında morluklar var. Bütün bunlar Berk'e  aldığım kitap paketini ağacın yanına koymaya çalışırken oldu. Aaah bile demedim,şaşkınlıktan ! nasıl çarptım başımı, elimle koca vücuduma hakim oldum, dizim ise muamma onu hatırlamıyorum bile, sonra da oturdum güldüm. Kırsaydım bir tarafımı, " yılbaşı özentisi, hristiyan özentisi kadını ağaç çarptı" yazarlardı herhalde, empati yoksunu, sevgisiz,önyargılı ve şu an içimdekileri buraya yazmasan iyi olur dediğim, insanlar. Okuduklarımı bir daha okuyup, böyle nasıl düşünebiliyor ki insan, nesi eksik acaba,insanlığı mı diyorum... Seneye de koyacağım ağacı oraya, yok hiç kaldırmayacağım,hade bana da bir sıfat bulun şimdi...

20 yorum:

  1. Berk iyi ki doğdu.

    bütün erkekler horlar ve hepsi horladığını inkar eder.

    bir de son bölümü tam anlayamadım.
    insanlar neden takılır ki başka insanların yaptıklarına anlayamıyorum.herkes kendisinden sorumludur.Ağaç süsleyince kimse günahkar olmaz.
    Kötü niyetli olmamak gerekir.
    Ben süslemiyorum ağaçımda yok.
    Ama kimseye de karışmam.
    Sen canını sıkma.Her zaman her ortamda böyle can sıkıcı durumlar olur.
    Demokratik bir ülke de yaşıyoruz denir ama kendi partisine oy vermeyen insanları taşlayabilir insanlar.Nilll benim gene çenem açıldı:)

    YanıtlaSil
  2. Ben de hevesle bekliyorum kitap okurken uyayacağı günleri, okumaya kalktığımda elimden bir hışım çekip odanın en uzak noktasına gönderiyor şimdi :(
    bu arada ben de özentiyim ben de ama oğlum kaç öğün yemeğini sorunsuz yedi o ağaç sayesinde, bilen bilir nasıl bir nimet bu anneye..

    YanıtlaSil
  3. Seviyorum ben senin düşüncelerini, ifade etmeni, açılan çeneni:)))Gezginim iyi ki varsın, farklı da düşünebilir insanlar ama birbirini yaralamayı, sıfatlandırmayı gerektirmez ki, canımı sıkmıyorum, içimde kalmıştı, kalamamıyor:P ondan yazdım:)

    YanıtlaSil
  4. Esra, bana hep okur okur üzülme diyorlardı. Ben sana diyeceğim ki, Esra aynen aynen aynen Berk alır elimden atardı,hatta Gölde kitabını hediye etmişlerdi,bir sayfası yırtıktır, yırttı,atarken.Bu sene daha yeni sayılır okuyoruz kitap. Nacizane zorlama derim benim gibi yapma:)

    Hah işte,ben o ağacı içimdeki çocuk için ve çocuğum için süsledim:) Afiyet şeker olsun Can'a :)

    YanıtlaSil
  5. Nilcim, pastayı üflediği gibi de yedi mi bari, bizim ki üfleyip yemeyenlerden:) Kazayı ucuz atlatmışsın geçmiş olsun. Seneye ağacını daha büyük seç görmen kolay olur ben öyle yapacağım hatta gölgesinde oturup piknik yapmayı planlıyorum, sizi de beklerim:)

    YanıtlaSil
  6. Benim de ağacım var, süslüyorum, ışıklarını açıyorum, perdeyi de açık bırakıyorum ki sokaktan geçenler de baksın, görsün "a-a ne güzel" desin. Hiç düşünmemiştim ki beni kınarlar mı, cık cık cık münafık derler mi diye. Ama haklısın var böyle tahammülsüz sert insanlar... Ama kendilerine zor asıl. Bir söz vardı kim söylemiş bilmiyorum ama "Gün boyunca havlarsanız, gün sonunda kendinizi yorgun ve yaşlı bir köpek gibi hissedersiniz. " gibi bir söz...

    YanıtlaSil
  7. Fadişim, Berk de Deniz gibi yemeyenlerden ama sadece üflemez ayrıca yalar :) Ama anneannesi ile beraber hazırlamışlar,bu sefer bitirmese de yedi sayılır :)

    Fadiş,sözün söz:)) benim de sözüm söz o pikniği kaçırmayacağım:)

    YanıtlaSil
  8. Renk, alnından öperim:)

    Not: sizin sokaktan geçerken klimaya mı, ağaca mı bakayım kalırdım herhalde:)

    YanıtlaSil
  9. Darısı bana nil. bakalım benimki ne zaman uyuyacak okurken. cılkını çıkardığı için çoğu zaman okumadan yatırıyorum. bir iki kitap kesmiyor.
    bir de ben en son "kirpi ile kestane", " değnek adam" , "aç tırtıl" kitaplarını aldım.

    vay be oscar haaa . yakışır arkadaşım. benimki mok atmaya, bakış atmaya, laf atmaya devam.

    YanıtlaSil
  10. :) Bizim sokaktan geçenler artık klimaya alıştılar ki :)

    YanıtlaSil
  11. Nilhancığım, bizim de ilk ve sondur :))

    Ayrıca Murat resmen dalga geçti benle ben biliyorum, çünkü dakka bir gol bir, bok atmaya aynen devam, şanslısın en azından tutarlı eşin:))))

    alt metinde kitap tavsiyesi için çok teşekkür ederim canım:)

    YanıtlaSil
  12. Renk'im, ben diyorum:P ben daha geçmedim ki:)))))zaten geçmem ki, direkt kalırım:)))

    YanıtlaSil
  13. berkçim iyi ki doğdun kuzum.. yoksa annen bu bloğu açmazda biz onu tanıyamazdık dimi..
    biz henüz kitapları yalayıp yutmakla meşguluz.. okuyacağımız günlerde gelecek inşallah..:))

    YanıtlaSil
  14. Sevgi; annem hep, insan adıyla yaşar der,sen de hep ne güzel sevgi dolu, pozitif yorumlar yapıp, kendimi iyi hissettiriyorsun:)))
    prenses en azından ilgileniyormuş kitaplarla:)

    YanıtlaSil
  15. İyi ki doğmuş Berk. Ağacınızda çok güzel olmuş. İzmir Alsancak'ta yılbaşı zamanı evlerin camlarından görünürdü ışıl ışıl çam ağaçları. Ben bir üniversite öğrencisi koca bir kızken de içimi kıpır kıpır ederdi bu görüntü. Hep, bir yılbaşına yabancı bir ülkede girmeyi, o ruhu hissetmeyi hayal ederdim. Bana böyle hissettiren görüntü, küçücük yüreklere nasıl mutluluk salar kim bilir? Mutlu yıllar yeniden :-)

    YanıtlaSil
  16. :) Sakın unutma bu söylediğini Nil :) Kalmayan ne olsun :)

    YanıtlaSil
  17. Fatoş; çok teşekkür ederim, beni çocukluğuma götürdünüz.Ortaokul yıllarımda, alsancak'a dayımın işyerine gittiğimde, aynen içim kıpır kıpır olurdu. Ağaç olayı bizim evde olmadığı için ve Alsancakta gördüğüm için,zenginlik sembolü sanırdım. Noel ile ilgili film izlemeye bayılırdım. Ama ne çocukken ne şimdi bunu dinle bağdaştırmadım ama hep mutluluk verdi,hayali bile.Bu sebeple 39 yaşında ağaç sahibi olunca süslerken çok heyecanlandım.Oğlum okulda da süslediği için benim kadar heyecanlanmadı.Mutlu,sağlıklı bir yıl olsun:)

    YanıtlaSil
  18. Renk,söz ağızdan çıkar be vanilyam,çikolatam,dondurmam:)

    YanıtlaSil
  19. sana sıfat bulmak bizim haddimize değil ama sen çok iyi bir arkadaşsın ve dostsun.
    sen kolay kolay bulunmayan bir bloggersın:)

    YanıtlaSil
  20. Hypo,var ya utandım,utanmama şaşırdım, benim de utanma gibi duygularım varmış,o senin güzel bakışın.Ama dostunum çook doğru,ben şanslıyım ayrıca,çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil