19 Haziran 2013 Çarşamba

tencere tava

Akıl sağlığı olarak hiç de iyi günler yaşamıyoruz, ama umutluyuz, daha bir güçlüyüz ,içimizdeki "direnme" isteği, bugünlerde  de "durma" isteği aldı başını yürüdü, yok durdu, aman anla işte çapulcuyuz ! Zaten gavurduk biz, üzerine hem gavur hem çapulcu....

Twitterda yorum yazan her gence, anneemm, yavrum, canım  diyesim geliyor, yok yok tutuyorum kendimi...

22 Nisan 2013 Pazartesi

aşı

Görev kadınıyım ben, doktor uzun uzun anlatırken, ya tamam olması gerekiyorsa olsun aşıyı dedim, tamam ama dinle dedi, sen de anlatırsın...

Anlatamam, önemli olduğunu anladım ancak, bana gerekliliği anlatırken, Berk doktorun ağzına bakarken kullandığı çubuğu paketinden çıkarıp boğazına kadar soktuğu için ve aaaa derken neredeyse kusacağı için ve ne yalan söyleyeyim "ne kadar lan bu aşı ?" konusunda da takıldığım için, dinlediklerimi tam anlatamayacağım ama bugün baktım, bizim doktorun anlattıklarını anlatan bir link buldum, iyi de oldu ilgilenen okur kanımca

16 Nisan 2013 Salı

çilekli pasta


Size dün akşamki mutfak maceramı hiçbir salaklığımı atlamadan anlatmayı tercih ettim, yalnız bir kez daha anladım ki, Allahım benim gibi yeteneksiz ve yarım akıllılara bile, sırf bir çocuk mutlu olsun diye yardım edebiliyor....

12 Nisan 2013 Cuma

4,5 yaş

4 yaş tam söylenilen özelliği ile gelmişti, Murat da ben de, fenalıklar geçiriyorduk. Sabır göstermeye çalışmak, uzayan inatlaşmalar, cumartesi gelince resmen tüm gün birlikteyiz diye korkularım, uzayan uyuma ve uyanma saatleri, tepinmeler, itirazlar, asla dinlememeler....

Sonra rehberlik öğretmeni ile konuştum, öncesi  bok attığım, çocuk eğitimi üzerine almış olduğum kitaplarımı okumaya tekrar başladım ve rehber öğretmenimizle konuştum. Yine ve yine benim hatalı olduğuma karar verildi. Dilini değiştir dediler bana...

2 Nisan 2013 Salı

masal

Bir varmış, bir yokmuş...

Dur dedi...

Nasıl var olmuş ?

Neden yok olmuş ?

Of dedi... Soru sorma, yalandan gerçekler ülkesinde neden, nasıl diye soru sorulmaz...

28 Mart 2013 Perşembe

mavi şapkalı erkek...

İki üç akşamdır, masal anlatıyoruz, önce Berk anlatıyor, kendi isteklerini; masal yoluyla iletiyor, bezelye yemiş çocuk çok üzülmüş, alaba istemiş almamışlal hastalanmış diye diye bildiriyor.

Dün akşam şimdi sıla sende dedi. Aklımda olan masal Kırmızı Başlıklı Kız...Kurt falan olup, yerim hem Berk'i diye düşündüm.

25 Mart 2013 Pazartesi

aşk...


Gönlümüzde, aklımızda, fikrimizde hep o var...

Daha önce de bahsettim, üç senelik kreş hayatında , ilk kez bu sene, yaşıtı bir kıza aşık...Öncesi öğretmenlerine aşıktı, meğer aşk değilmiş, hayranlıkmış o duygular...Üstelik, kızımız da aşık, Berk çok yakışıklı dediğinde, annesi, başka yakışıklı yok mu demiş, ama o bir başka yakışıklı diye cevap verdiğinde babası yolu şaşırmış, yani karşılıklı aşk bizimkilerinki...

22 Mart 2013 Cuma

pilanlı berk...

Efenim, hayırlı cumalar olsun, hayırlar olsun...Bugün cuma, oğluma göre ayın son günü, tatil değil ama son...Anasının oğlu, bana göre de tatilin başı olduğundan, sanki şu an işyerimde değilim, güzel gündür cuma...

Üçüncü haftaya gireceğiz, Murat haftanın üç günü geç geliyor. Pazartesi ve cuma erken geliyor eve. Murat'ın ne yiyeceğini düşünmüyorum ama yemek işi iyice sarpa sardı...Berk ile, babasının yokluğunda evde olunca, yemeği de beraber hazırlıyoruz, neşeli hale getiriyoruz.

15 Mart 2013 Cuma

mimmmmm

Kardom mimlemiş beni, okudum, okumamış gibi yaptım, yazasım durumlarım kaçıktı birkaç zaman....

Taşındık, yerleştik, dağılmıyoruz. Aşırı bir düzen içinde, hiç de biz gibi olmayan bir biçimde yaşıyoruz.

20 Şubat 2013 Çarşamba

palyanço


Artık yaşlandım kabul ediyorum...Çocukluğumdan beri kaçıncı ev taşıyışımız, ayrıca kendimin sorumlu olduğu kaçıncı taşınmam...Hiç bu kadar zor olmamıştı..Kış günü ne taşınması diyene, maddiyat derim, sesini keserim !!! Aynen sesini kestim birinin,hoş bir durum olmadı ama ikinci olana daha kırıcı olabilirim söyleyeyim, salak sanılmak ne sinir bir şey ya, salak değilim, mecburum arkadaş !!!!

Berk hazır, kendisine Koçtaş'tan tekerlekli kocaman plastik kutu aldık, aynı gün bütün oyuncaklarını içine topladı, her akşam ortada olmayan oyuncağını bulmak için döküyor hepsini...O kadar hazır işte !!!  Cuma günü taşıma şirketi ile taşınacağız. Ulan yan bloktan yan bloğa ne taşıma şirketi diyene de; Yedi günde bir odayı anca boşaltan sevgili eşimi buradan öper, konuyu anlamanızı sağlarım...

14 Şubat 2013 Perşembe

annemi bekliyorum...

Dün akşam, okulumuzun Tay Parkta hamburger partisi vardı. Amaç; şubat coşkusu...Bizim okul karne vermiyor, ileride anı olarak saklayacağımız dosyalar veriyor..

Partide dans ettiler, ingilizce şarkılar söylediler...Dosyalar verildiği andan beri bir cevabına takıldım, hala oradayım...

31 Ocak 2013 Perşembe

bir boncuk dondurga

Yarın Berk'in okulunda süpriz günü varmış, ben de ne alsam ne alsam derken, kızların verdiği akılla, Timaş yayınlarının 1 TL'lik kitaplarından almak üzere, haftaiçi olduğu halde, Ege Parka gittik salı akşamı...

Berk'i okuldan ben aldım, amacım dolmuşa binmekti. Ancak bunu söylediğimde Berk mızıldamaya başladı, ben dolmuştan korkuyorum dedi. Nedenini sorduğumda dank etti;

28 Ocak 2013 Pazartesi

disney, kılal, kukla vs...


Hülya'nın sayesinde gayet uygun fiyata, bedavaya :P gittik  sonunda Disney'e.... Çok güzeldi, eğlendik...Yerimizin son sıralarda olması sebebiyle önümüzde boş alan da olunca, dans ettiler, zıpladılar, eğlendiler. Tiyatroda ne yapılmayacaksa, yaptılar. Ama müzikaldi kardeşim, dans ettiler işte...

23 Ocak 2013 Çarşamba

ordan burdan-onbir-


Murat Ela'nın doğumgününde bir poz yakalamış...İlk gördüğümde Berk'e bakınca kendi pozumu hatırladım, yemedim içmedim eve gider gitmez buldum...Hemen koydum feysbuka...Yok anam, babam olacak adam da, kocam olacak adam da Iıııh benzemiyor diyorlar ya...

Benziyor da, benziyor kardeşiiiim....En güzel yorumu Sezen Hanım yaptı yine..." Armut ağacında elmanın işi ne ?" diyerek...Sonuç; benziyoooor...

18 Ocak 2013 Cuma

kahvaltı


Ben yemeklerimi bir pazar gününü ayırıp hazırlarım, haftaiçi makarna-pilav ilave eder, cuma akşamı yemeksiz kalırım.

Cumaları dışardan yerdik genelde ama kemerleri fazlaca sıkmak zorunluluğumuz var bu sıralar, dışarıdan yenmez öyle her hafta. Biliyor musun blog, kipaya 5 hafta oldu Berk ile gitmeyeli, sormuyor da ne garip...Çözdüm ama sen belirliyorsun aslında düzeni... Hadi kıpaya gidelim diyen çocuk, meğer senin zaten gidecek olmam sebebiyle dermiş.Böylece oyuncak da sormuyor, istemiyor. Allah mı yardım ediyor, oğlum hissediyor mu bilmiyorum. Adını anmıyor ya, mahalledeki markete tav oluyor, büyük bir heyecanla alışverişe katılıyor, insanları güldürüyor, bulokoli aldın mı, havuç unutma. Ben bundan tatabilir miyim diye tanıtım elemanlarının sempatisini kazanıyor,sözde tadacak, eğer sevdiyse, mesela sucuk, mesela peynir, hatta karides denedi yeminle, hah işte sevdiyse ikincisini alıyor, turşu mu gördü,koşa koşa gidip elemana  ben bi tadayım diyor... Valla eğlenerek, merakını gidererek, insanları da güldürerek,sebzeleri, yiyecekleri tanıyor ve bir nevi karnını doyuruyor aslında...

14 Ocak 2013 Pazartesi

melek ve kelek

Geçen haftayı antibıdı krizleri ile geçirdik. Söylendim durdum, en az 20 dakika elimde kaşık peşinden içsin diye dolaşırken, acı acı acı diyordu...

Hayatta en gerçek olan, Allahın çocuklarımızı koruduğu...Çocuklarımız için görevli melekler var...Melekler koruyor da, benim gibi kelekler yüzünden fazla mesai yapıyorlar...

9 Ocak 2013 Çarşamba

bir tabak daha

Yeni bir yıl, yeni umutlar haydaaa hoppaaaa...


Yok öyle birşey, herşey aynı, pardon değişiklik var, Berk...
Dahaaa inatçı, daha arıza...