17 Temmuz 2012 Salı

tatiyde siynek val


Tatil bitti...Döndük evimize, kapıdan girdiğimizde akşam saat yediydi, benim popomu yere koyduğumda ise tam yarımdı. Evet tatilden dönüşte, tatil ihtiyacı yaşayan kişiye, kısaca anne denilebilir.

İlk gün, dakka bir gol bir şeklinde, gitmeyin orası size uygun değil deyişlerim Murat ve Berk isimli iki haylaz oğlum tarafından kabul görmeyip, büyüklerin aqua parkına gidilip, Murat'ın ayağının kayması sonucu kendisinin yanları ağrımış, Berk'in gözünün kenarı tam elmacık kemiğinin derisi çizilmiş ve dirseği aynı şekilde çizilmiştir.

Fakat bu yaralar, kendisine çok dua ettiğim sevgili Kardomun önerisini dinleyip aldığım oriflame marka tender care sayesinde iki günde iyileşmiştir. Kardom, Berk'te uçuk çıkınca önermişti, hemen annemin arkadaşından satın aldım gerçekten işe yaradıydı, nette tender care ile ilgili mucizevi önerileri de okuyunca yanıma aldıydım...Kardom sağol, sağol, sağol...

Otelde üç gün bize yorucu, Berk'e yetmez şekilde geçti. Geçen sene tatile giderken akıl edip aldığımız dvd oynatıcıyı, ki başkalarının  tecrübelerinden yararlanarak akıl etmiştik, akıl bizim değil belli, çünkü bu kez hazırlamamıza rağmen unuttuk, bak asla bu sorumluluk Murat'ındı o unuttu demiyorum, demem anlamı yok çünkü :P Ayrıca arkadaşım Hilal o dvd oynatıcıya verdiğimiz para sebebiyle, torunlarımıza bile kalması gerektiğini bildirmişti, bırak torunu, daha seneyi devriyesinde kullanamadık aleti...

Biz yaşlanmışız anacım, otelde yokuş vardı lan, o ka para verdik bunun karşılığında denize, havuza yürüyerek değil, direkt odadan asansörle gitmemiz gerekirdi ama neysse...

Haa bir de geçen sene Berk sorgulamamıştı yeden bulda kalıyoluz diye ama bu sene garip geldi çocuumaa, yeden, bizim evimize yoldu, bigaha gitmicez mi şeklinde sorguladı olayı.

Bu çocuk hassas aslında, gündüzleri bir nevi duygu yoksunu hatta canavar şeklinde dolaşsa da, gece uykusunda evini bile sayıkladı, annem kardeşimin okulda ne yaşadığını akşam kardeşim uykusunda sayıklarken öğrenirdi, Berk de aynı dayısı...

Bu çocuk kendi başını kesin beceriyor, bir de konuştuğu anlaşılsa bize hiç ihtiyaç duymayacak. Lobide otururken, "ben çiyekli maymasuyu alacam " diyerek bara koştu. Ben de arkasından ama bir adım geride kaldım, çünkü kızacak ben tek başıma diyerek...Neyse bara yaklaştı, birden fazla seslendi garsona

B: Abiii abiii abiiiii
Grs: Hoşgeldin, söyle bakalım
B:Ben çiyekli maymasuyu istiyolum
Grs: Ne istiyorsun anlamadım
B: Çiyekli maymasuyu
Grs: Senin annen nerede ?
B: Yeden soldun ( Sanane anamdan der gibi :P )

Garson kafasını kaldırdı beni gördü, siz annesi misiniz ? dedi. Ben anlamıyorum da ne dediğini...

B: Hayya hayyaaa şapşak yeden anlamıyosun, çiyekli maymasuyu istiyolum..

N: Şey ben tam tercüme etmeyeyim de :)))) kısaca çilekli meyvesuyu istiyor.( şapşakı anlamıştır herhalde :P )

Grs: Tamamdır

Çilekli meyve suyu yok tabi, garson bize çilekli süt getirdi, sütten tadan Berk;

B: hayya hayyaaa ben maymasuyu istedim, bu bana süt velmiş...

Otelden çıkış yaptığımız gün Nihallerin yazlığına davetliydik...Gittik.
Berk 15 yaşındaki Yağmur'a hayranlığından ağzını kapatamadı bir süre. Yağmur bebekken de sakindi, şimdi de. Ve Berk  kendisiyle  ilgilenilmesine alışkın bir çocuk olarak, yüzüne bile bakmayan Yağmur'a fazlasıyla hayran oldu.Tipik kaçan kovalanır hesabı...

Yağmur'u ara sıra annesi ve ben uyardık, bir saçını okşa, bir ilgilen diye.

Fakat bir mucize oldu, Berk ilgi görmediğinden mi, bir bakış uğruna mı, yerinden kalkmadı, o çıkamadığı habuzdan (havuz ama bu Berkçesi) Yağmur çıkınca çıkmalar, Yağmur koltukta kitap okurken, ayağının dibinde arabaları sürmeler ama gözünü Yağmur'dan alamamalar..

Hatta o sırada radyoda duyduğu reklam cıngılını kendinde uyarlamalar

"Çoktaşa gidiyolum, Yağmulu çook seviyoluumm..."

Bu arada , Hiyal Teyzelerde ( durmadan sordu, zor geldi Nihal demek nedense, yeydi adı hah Hiyaaall ) habuzdan döndüler, hadi dedim duşa, ayarladım suyu, Berk bağırdı sıcak diye, aaa harbiden ısınmış, o sırada ben suyu düzelteyim derken, bıraktım çocuğumun elini, güüümm, ayağı kaydı ve düştü. Ben çığlık atınca, Berk ağladı. Murat sese tuvaletten çıkıp koşmuş, Nihal ise uçmuş yanımıza. Neyse Berk iyiyim diyerek sakinleştirdi bizi. Hala affetmiyorum kendimi, benim iki kez temkinli olmam lazımdı. Yani Murat ve Nil berabere Berk'e itina ile zarar verilir modunda, Allaha çok şükür bu kadarla atlatarak döndük evimize, Allah korumasa bizden hayır yok zaten...

Ve ve ve dışarı çıktık, kumrucuya gittik, o, biz İzmir'e döndüğümüzde, Nihal'in arayıp şu an bizim yanımızda Güney, Can Katmanoğlu  ve Burak Çatalcalı oturuyor, Kuzey yok dediği, benim şaplat bitane Güney'e dediğim kumrucuya !!! Allahım yerinden kalkmadı Berk, oyuncağı bile yoktu yanında, sessizce Yağmur'un bulmaca çözmesini izledi.

Gittik ona da kitap aldık. O öyle sessiz, sakin, uyumlu durdukça ben rahatsız oldum, oğlum oyna, oğlum zıpla bile dedim... Ortası yok yeminle, ne anasının ne oğlunun..

Yağmur ,kuzeni ve akranı Efe gelince uno diye bir kağıt oyunu oynadılar, Berk çok içerledi ama kendi kendine cevapladı ben büyük deyilim ondan oynayamıyorum, büktü boynunu kıyamam. Vicdansız :P Yağmur ve Efe ise hiç tınmadı...Kıyamadık Murat ile, hepsinin oynayacağı bir oyun alınsın, hem Berk oyalansın diye Migrosa gidilmesine karar verdik. Kabul etti Berk, arabaya bindiler babası ile, daha yolu dönmeden uyumuş, ne yapsa ne etse Migrosa geldik dese de uyanmamış Berk... Eli boş döndüler, arabadan indi,merdivenle yukarı çıkarıldı, üstü değişti yok uyanmadı... Saat 19.00 bile değildi, sabaha kadar uyudu.

Ben rahat rahat yemek yiyeceğim ya, yok rahat edemedim, varlığı yorucu olsa da, yokluğu tamamen boşluk, Allahım korusun, ayırmasın,zamansız dinlenme beni bozdu, huzursuz oldum erkenden uyumasına...Bir ara su istedi oh dedim uyandı, yok uykusunun arasında seslenmiş, kıyamam hala sayıklıyordu ben büyük olunca oynayacağım diye. O hisle aşağı inince, analarına şikayet ettim çocukları :))) Anneleri de ,sorumsuzlar, vicdansızlar ayıp küçücük çocuk biraz ilgilenseniz nolurduu şeklinde söylendiler ama artık çok geçti..

Genel olarak çok mutluydu Berk, otelde almış eline ölü sineği, anne bak ölmüş diye getirdi. Elinde sineği tutmasına mı, yoksa ölümü çözmüş olmasına mı şaşırayım bilmedim..

Dedesine de müjdeledi telefonda otelde fazla fazla çok fazlaca var olan sinekleri,

"Tatiyde siynek val dede"....








Anlatmaya çalıştığım sakin ve uslu hali; bu yazının hemen üstündeki pozdur, malum Yağmur yanı.... Kalkmadı çocuğum, oradan saatlerce...



Ama bizim normal Berk, aha şu yukarıdaki  pozda yer almaktadır...Ayrıca o sırada anne olay yerinde olmayıp, ailesine yemek almakta, baba bıçağı elinden almak yerine bu anı ölümsüzleştirmektedir...


Bu arada, Hiyal'e hediye almak için paşabahçeye girdim iş bankasının yayınlarından bir de kitap aldık  Berk'e!!! Kırk yıl düşünsem, tüm tatil boyunca elimizden düşürmediğimiz, ana oğul çok sevdiğimiz bu kitabı paşabahçeden alacağımı hayal bile edemezdim...

Kendinizin bestelemesi gereken bir de şarkısı var...

Suaygırı olmak istemiyorum yo yo yo
Zebra ya da bufalo lo lo lo
Ağaçtaki şarkı söyleyen maymuuun
Suaygırı yerine maymuun olsaamm

Berk, maymunun arkasından ha ha ha diye de ekliyor, kitabı kaç kez okuduğumu hatırlamıyorum ama şarkıyı her seferinde zevkle söyledik, yo yo yo deyişini duymak bile değer, teşekkürler paşabahçe :P


27 yorum:

  1. Dün tatilden dönen anne olarak derim kiiii tatilden yorgun dönen kişiye anne denir:)
    Berk ve barmen arasında ki muhabbete bittim:)
    Aaa unutmadan mutlu su aygırının şarkısı için R&B hiphop tarzı bir beste yapmıştık bizde:)Talyadan daha çok sevmişliğim vardır bizim şu su aygırını;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülay, tatilden yorgun dönünce ihtiyacın tatil ama bir süre tatil görmek istemiyorsun di mi :)))

      Muhabbet güzeldi garsonla, garson da harbi şapşak nesini anlamıyor ki :))(barmen olsa şapşak olmazdı hey gidi kokteylin Tom'u di mi ama :P )

      Cidden çok sevdim kitabı, hıım deneyelim hiphop biz de...

      Sil
  2. Kardom hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz.
    Öncelikle itiraf ediyorum o kremi ne almışlığım ne kullanmışlığım var. sadece duymuşluğum mevcut. ama ilk defa kendimi bişey gibi hissettim acayip havalara girdim ne yalan söyleyeyim. ama okudum harbiden mucize gibi bişey. Öperim ben kuzumun çizilen yerlerini.


    Ya bu Berk paşa ne güzel seviyor be Nilim. İlerde çok şanslı seveceği kız.
    Kitabı merak ettim.

    Özledik seni be kardo. Kumrucuyu okurken koptum.
    Öperim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Havan hep yerinde olsun Kardom, bişey gibi ne demek, en azından benim için çoook şey ifade ediyorsun...

      Kumrucuyu zaten senin için özel belirttim. Nihal ile genelde zevklerimiz hiç uymaz hiç sevmezdi Kıvanç'ı. Lafın arasında bir tek Kuzey'i izliyorum dedim, Ali ölmesin dedi. Seneler sonra arkadaşımla ortak bir beğenimiz çıktı ilgi alanına girmese asla arayıp haber vermezdi ısrarla Cem de var dedi hahayt senle ben mi :))) o Can Katmanoğludur dedim o ka:))

      Sil
    2. :)
      Bu arada şipşakçının anı ölümsüzleştirmesi hususuna bilerek değinmedim :D Hobisi onun bu anları kayda almak :D Daha önce parkta sallanırken de zevkinin kurbanı olmuştu :D Sen diyeceğini demişsindir zaten.

      Sil
    3. Yok bu pozu bu sabah gördüm, postta dedim o anlamıştır :))))

      Sil
  3. hosgeldiniz Nil!
    Ama cocuk da ne yapsa yaranamiyor uslu dursa laf, hareketli olsa laf, uyusa laf, uyumasa laf. Berk isin zor dostum ya :)
    Saka bir yana umarim guzel gecmistir tatil ve umarim niceleri olur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşbulduk Gülçin :)

      Hahaaaa:)))) Harbiden dostunun işi zor:)))

      Umarım tanışabileceğimiz tatillerimiz de olur, çok teşekkür ederim.

      Sil
  4. Canım benim, hoşgeldiniz öncelikle ve geçmiş olsun kazalara, Allah beterinden korusun. Ben de Berk'imi hep son fotoğraftaki gibi görmek istiyorum, varsın delirtsin değil mi, mahsun olmasından iyidir yine de, kıyamam nasıl da içlenmiş oyuna giremediğine. Çok fena şimdiki çocuklar da işte, öyle çocuklar görüyorum ki parklarda, üzülerek şahit oluyorum bizimkinin onlara bakışına ama bir yanım da korkuyor aynı zamanda bizimkinin nasıl olacağı konusunda.

    Göstermiyor ama çok duygulu bir çocuk Berk aslında, hep güzel insanlar çıksın dilerim karşısına, bir de bunlar ne ki be Nilim, biz nasıl dayanacağız bunların gerçek aşk acılarına :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hah Esram, gel öpüjem...Budur bir ateşliyken sakin durur benim çocuğum şikayet etsem de kazın ayağı öyle değilmiş, mahsun hali, kendini beğendirmek için uslu durması cinliğini gösterse de içim ezidi içim...
      Yemin edip durdum valla oturmaz billa bir dakka durmaz diye ama gel de inandır. Gerçi Nihal, Yağmur'un etkisi diyor genelde çocuklar hep sakinleşiyormuş yanında. Bence yakın davranmıyor ya, ilgilerini çekiyor.(aynı şehirde yılların dostluğu canımdır, ama Berk'i senin tanıdığın kadar tanımaz Nihal, iş güç hayat gailesinden ve akran olmama durumundandır herhalde görüşememek )

      Amin canımın içi amin...Valla ben dayanamayacağım herhalde, yolarım diyorum o ka:)

      Sil
    2. Kızdaki forsa bak bu yaşta, mum ediyor desene her adamı karşısında :)
      Yolmazsın bence, bilakis el üstünde tutarsın o da oğluna öyle olsun diye :)
      Ne garip değil mi, çocuklar belirliyor kiminle yakın olacağını herşeyde olduğu gibi, anne olduktan sonra görüştüğüm arkadaş listem tam da bu sebepten çok hem de çok değişti. Kimin çocuğu varsa, kimin çocuğu bizimkiyle güzel oynuyorsa ya da kimin anneliği benimkine yakınsa daha fazla mutlu oluyorum onlarla.

      Simitle havuzdan çıkarkenki fotosu da ikinci favorim bu arada :)

      Sil
    3. Ben alt yazıya koptuum:))) hahaa tabe iyi davranırım, zaten gelinler de iyi davransınlar :)))))

      Sil
  5. Hakketmiş şapşak barmen bu lafı:) çiyekli maymasuyu istiyolum demiş çocuk daha ne desin.Bana sorarsan çok anlaşılır bir dil(Eraydan antremanlı olmamda inan değil)

    İçerlemesine,sayıklamasına çok üzüldüm aynı olaylar bizimde başımıza geldiğinden mi o bakışı o duyguyu hissettiğimden mi bilmiyorum,üzüldüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Barmen deyil yahu :))) Barmen barın arkasındaydı :P Ama şapşaktı :)))) Tabe de mi ama, gayet anlaşılır valla ben ilk denildiğinde bile anlıyorum haa dur, otelde yemek yerken top iksiri istiyorum dedi. kaldım ama 5 dakika sürmedi çözdüm:)) Murat hala bulamazdı... Taktiğim güzel, neden bahsediyor diye düşünürken yaşanılanları, yediğini içtiğini ve hangi olay anında söylendiğini irdele. haaa toplu sticker de budur :)))

      Ben de çok üzüldüm, hele uykusunda iç çekmesine fena üzüldüm ama biraz büyüsün bunu anlatacağım o yapmasın diye...

      Sil
  6. Okurken yine sürekli kıyamam ya kıyamam ya diyerek okudum Nil... Yağmur da ne Yağmurmuş kardeşim, biz o yaşlarda bayılırdık çocuklara kendimizi abla ilan ederdik filan... Yani yaşlanma alameti bu "zamane" söylemleri biliyorum da nesil enteresan gerçekten... Sadece kendisi ile ilgili sanırım çocuklar...
    Sözün özü kıyamam ben Berk' ime. Onun mahzun haline kıyamayan sana hiç kıyamam.
    Hoşgeldiniz, bir ara dinlenirsin artık sen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Var ya, sen öyle özelsin ki...Yine böyle içimin burulduğu bir an Nihal kahve içer misin dedi, ki kahve bile istemiyordum, sonra iyi dedim türk kahvesi yaptı getirdi ve ben gülümsedim çünkü sen geldin...Bana iyi geldin...Anlattım seni, hatta ilk daha severken seni bana bir dostumu çağrıştırıyorsun demiştim ya sana,Nihal'e de seninle yakaladığım şeyi hissettim Rengimden dedim... İmkanım olsa, onun için özelliği olmasa o kahve fincanını alacaktım senin için...Ki Nihal'in de en sevdiği figürmüş biliyordum ortak birşeyler var diye Atacağım sana çektim fotoğrafını zaten..
      Haa evet sen zaten hiç kıyamazsın oğluna, hayatta oğlunu emanet edebileceğini bildiğin insanların olması güzel, sen bunlardan birisin benim için...

      Sil
    2. Ağlatmasana beni kardeşim :)

      Sil
    3. Ağlama kardeşim:))

      Sil
  7. o kadar güzel anlatmışsın ve ben o kadar keyifle okudum ki :)
    atlattığınız kazalar için geçmiş olsun diyor, Rabbim beterinden korusun diyorum...

    "tatilden dönüşte, tatil ihtiyacı yaşayan kişiye, kısaca anne denilebilir..." tanımının bence Türk Dil Kurumu Sözlüğü'nde yer alması gerekir :)))))

    sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynurcuğum, çok teşekkür ederim, keyifle okumana, beğenmene çok sevindim..

      Sağolasın iyi dileklerin için... Di mi, bence de TDK ilgilensin bizle :)

      Benden de sevgiler

      Sil
  8. canım benim hoşdöndünüz:)

    küçük su aygırı bizde de var (zaten olmayan kitap var mı:P)
    ben besteledim bir gün sana hitaben okurum :)

    takıntı mimini cevapladıydım dur yayına vereyim sıcak sıcak:)

    öperim bevkimi, çok gülerek gülümseyerek özlemle okudum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yelizim, daha okumadan gülmeye başladım:))

      Hahaa özel arayacağım Berk de dinlesin, öperim seni

      Not: ya beni ya bihterini :P

      Sil
  9. Garsonla konusmalarina cok güldüm e cocuk hakli ama:)) Cok zevkli bir paylasim olmus yine,herseye ragmen tatiliniz iyi gecmis sevindim e evinize hosgeldiniz o zaman!

    YanıtlaSil
  10. Sanırım Bevke sizinle gezerken kullanması icin kask, dizlik vs gerekecek yakında. Allah Berk'i hem sizden hem de şapşak garsonlardan korusun:))) Çoktaşa gidiyolum Yagmulu çok seviyorum" superdi. Çok zeki bu çocuk ya bayılıyorum tarzına...öptüm kocaman, hosgeldiniz:))

    YanıtlaSil
  11. ahh nilim ah ben bir haftadır atamadım o yorgunluğu üstümden.. kanepenin üstünde ütülenmeyi ve katlanmayı bekleyen iki bavul dolusu kıyafeti saymıyorum daha..

    YanıtlaSil
  12. Oh oh tatiller bitmiş, dönülmüş:)
    O kitabın aynısından var bizde, epey bir süre çok okuduk. Bence de çok güzel bir kitap:)
    Berk, her yerde dikkat çektiğine emin ama neyse ki bu kez sert kayaya rastlamış, iyi olmuş:)
    Çocukların farklı farklı insanlar ve mekanlar görmesi tarafındayım. Yoksa kendilerini hep kral zannediyorlar:))

    YanıtlaSil
  13. Nil bana bıraktığın yorumu çok sevdim.
    Bunları bir romanda okusaydım hayalgücü derdim yok imkansız derdim.Ama Nil ben seni hiç görmedim,hiç sohbet etmedim ama gerçekten
    özlüyorum seni,
    yaz çok yaz.

    YanıtlaSil