palti günü

Bu sabah, anneeee çişim var denilerek uyandırıldım. Murat'a saati sordum, 07.20 dedi. Zaten kalkma vakti. Evet evet Berk bizden önce uyandı.Bunu şölene dönüştürerek, tekrar yatmasına engel olduk.Ufak bir, ben bunu giymiceeem arızasını kolay atlattık.

Bugün izinliyim ben. Seçilim uyu Nil uyu dedi. Ben biliyordum zaten Berk okula gidecekse nasıl uyurum.Vicdanıma ve tarihe not; parti var okulda, ondan sebep sabahın köründe ben evdeyken , uyanıp, okula gitti çocuğum.Ben de saat 01.00 de parti yerinde olacağım. Randevulaştık oğlumla :)Yarın için birkaç alışverişim olacak. Haa blogcuğum, dün hediye paketlerini koydum ağacın altına,Berk saat sekize kadar sabırla açmadı hiçbirini .Bizim anneanneye, dedeye, babaya hediyelerimiz dedim. Sana da dedi. E alırlar herhalde bişiycik :) Seçil de hediye yolladı oğluma, tanıdık bir paket kağıdı olunca Elit oyuncak paketi, Berk dayanamadı saat sekizde açtı.


Paketi açar açmaz, ohaaa be, vay beee, yaşasııın dedi. Ara Seçil teyze'yi dedi. "Seçil Teyze bana bunu aldığın için çok teşekkür edegilirim sana " dedi. Gurur duydum oğlumla,hiç sufle vermedim. Emre Abisine de , sana küçük aldık dedi. Niye küçük diyor anlamadım. Emre ne diyor dedi, kıvırdım, belki Seçil yılbaşı akşamı verecek, niye söyleyelim ki ,hediye aldık sana diye:)

Şimşek vakvuyinli puzzle almışlar. Ama bu puzzle evdekiler gibi, neyi nereye koyacağın arkadaki resimle belli olanlardan değil, Elif'in de aldığı gibi gerçekten puzzle, ama Elif'in aldığı dev boyutlu, bu daha uğraştırıcı Berk için, yaptı, yaptırdı defalarca. Biz de o yerine koydukça mutlu olduk.

Dün akşam eve gelince, en sonunda çektim fotoğrafını. Poz verdi bir de bana :) E tabi,okulda fotoğraf çekimi olup da, "ben yakışıklı oldum, ben çekileceğim diye" kendini ortalara atmış oğlum, bana çok görmedi bir pozu. Güleyim mi haline, yoksa kendini pek fazla beğeniyor, okulda hep, önce ben diye kendini ortalara atıyor diye endişeleneyim mi,bilemiyorum.

Bu arada yanında konuştuğum herşeye aşırı dikkat etmek zorundayım. Sabah bu kıyafeti giydiğinde, Murat'a, "İnşallah, çişi geldiğinde kendi inmez, nasıl çıkarır askılarını,beceremez" demiştim.

Akşam kıyafetini yatana kadar çıkarmak istemedi. Yemeğimi sen yedir, üstüm kirlenmesin anne dedi. Otururken birden, içeri gitti. Nereye dedim, işim var dedi. Sonra içeriden seslendi, "annneeeee geler misin ?

Gittim. odaya baktım, yok. Buldayım dedi. Tuvalette. Işığı ben açık bırakıyorum, her an girebilir diye. Şok oldum,oturmuş tuvalete. Algılamaya çalışıyorum, nasıl yaptı ???

B: şaşıldın mı ?
N: evet anneciğim.
B:yapamaz dedin, yaptım
N: ee evet.Özür dilerim, yapamazsın sandım.

Ceketini çıkarmış, pantolon askılarını indirmiş,pantolunu aşağıya çekmiş. Ceket nerde dedim, arkada düzgün koydum dedi. Çıkaldım çünkü, bunlar aşağıya inmiyor dedi. Askıları kastediyor.

Ceylandan ceketi alırken, kadın altına siyah kadife pantolon önerdiydi,söylenmiştim, düğmeli yapıyorlar, çocuk nasıl açsın diye,kadın da bana, beli lastikli, ayarla bol tut, askıyla kullansın, kendi çıkarır demişti. Gayet ukela bir biçimde, 3 yaşında demiştim. Sus ,otur, sıfır, Nil ! Git o kadifeyi al,kadına yaptığın terbiyesizlik için özür dile denyo, niye düşünemedin ki, o kadın tecrübeli !

Haa zaten ayarı da aldın yine oğlundan, "yapamaz dedin,yaptım,şaşırdın mı ? "

Bazen ya bir sabah arızası ,akşam yatma arızası ya da bu laf sokuşlarında tık diye gidivermekten korkuyorum. Laf sokuşlarında, nasıl tepki versem diye düşünürken, sıcaklar basıyor. Diğer arıza anlarında ise , kaynıyor, fokurduyorum.

Dün akşam yatarken "Yağmurlu Bir Gün" ve "Orman Sesleri" diye bir kitap okuduk. Yağmurlu bir günü okurken, yağmurun oluşma şeklini okuduğum sayfada tepkisi, "iyi de neden?" oldu. Bildiğim yerden sorunca,takır takır cevapladım. Hıı anladım iyi dedi. Yani yağabilir yağmur, Berk onayladı .

Ne yapalım,sizlerin çoktan ezberlediği kitapları biz daha yeni okuyoruz. Yeni başladı sevdası oğlumun. Atakan'a bayılıyor ama.Gölde'yi okurken, "bulada göl nelde ki ? " diye sorup, yakında olmadığını öğrenince, okuma bunu dedi. Kitabın sonunda, siz de bir gün göle giderseniz, kurbağayı görürsünüz diyen satıra cevabıdır oğlumun. ( bu arada, "nelde ki ?", " iyi de demeleri çok hoşuma gidiyor, kelimeler yarım yamalak ama bağlaçlar yerli yerinde :P )

Binlerce yazılmış önerilere bakayım, onları alayım diyordum,kitap olarak ,ama, gölde'yi çoğunluk sevmesine rağmen, Berk sevmedi. Biz kendi kitaplığımızı deneye yanıla oluşturacağız o zaman. Buna nasıl seviniyorum anlatamam.İçimde dertti, neden istemiyor diye. Fadiş dedi ki,zamanı şimdi gelmiş.

Evet sevgili blog, gideyim kahvaltı yapayım, bir dostla sözleştik, yalnızken de yemeli insan diye, ben şanslıyım, o dostu buldum diye.

Sonra da, Kuzey Güney izleyeceğim :)

Size iyi günleeer.