Az önce,zıkkımlanmaya çıktım bahçeye.Yine o adi horoz! Taktı bana yaa,38 yaşında bir kadın,ciyak ciyak horozdan kaçıyorum,kovalıyor şerefsiz.Hemen güvenlik görevlisini aradım,al bunu diye..O da bir alem,horozlarını tavuklarını getirdi,girişteki tel örgülü alanda bakıyor.Bin kez söyledik,çıkarma biz varken...
Tatilin son günü işyerime uğradım,malum diyetteyim,kaplarımı unutmuşum,onları alayım diye,yürüyorum beş adet köpekle güle oynaya..Bacağımda bir acı,ne oluyor diye döndüm,o pis beyaz renkte horoz..Gagalıyor,ben koşuyorum,o da hızlı hızlı kovalıyor..
Taktı bana yaa...Ha,köpekler,horozlar,tavuklar,kediler var bizim şirkette...Bir köpeğimiz var,kıdemli ve yaşlı,sabah biz uyku mahmuru,bugün de bitecek mi derken,horluyor.Kıskanıyoruz!
Ben severim hayvanları,annemin çin malı köpeği buddy hariç.Onu da severdim ama ilişkimiz,annemler İsviçreye Melis'in doğumdan önce,iki haftalığına gittiklerinde,hayatımdan bezdirdiydi beni..Küçücük köpek,beni yönetmeye kalktı.Anneme özleminden,her yere çiş yaptı.Hadi yine affettiydim ama oğlumu durduk yere ısırdıydı.Babam itini koruyacağım diye beni evden kovduydu.Gözü dönmüş bir anneyi,babam her yerde tanır:)
O günden beri kılım buddye..Oysa çocukken,köpekleri,sokak köpeklerini,oy oy der,kuyruklarından çekermişim.Hiçbirşey yapmazlarmış bana.Ama ellerimle beslediğim,çin malı (pekines) it,oğlumun ayağını ısırdı.. (çizdi diyelim ama ısırdı işte,Murat tekmeledi,oğlumuzu kurtarmak için,bu da bizim yağlarımızı eritmedi ayrı)
Berk unuttu tabi bu olayı,oysa işleyecektim ben onu ama akıllı ve sağduyulu babası izin vermedi.Arada tekmeler,ben de annem üzülmesin diye,aaa tekmeleme,seni ısırırsa,çok üzülürüz diyorum.Tabi tekrar ısırırsa,kovulsam da gitmem.Üzülürüz,annemlere gözdağı bu arada...
Nuray hamileydi,Serdar uyuyordu.Bu it aniden,durduk yere Nuray'a saldırdı.Offf,Serdar bir uyandı.Ailecek korktuk,Buddy'i canlı boğacak diye.Hemen Kent hastanesine gittik,üçümüz.Soruyorlar,aşılı mı,evet.Nuray'da da birşey yok,ama dişinin izi var itin.Hemşire birşey sürdü,ıslak görünen gazlıbezle..Biz iki kardeş,ısrarla tedavi istiyoruz.Hatta aynı anda,bakın birşey sürdünüz geçti dedik.Hemşire,sabırla,tabi özel hastane,suydu o dedi.Nuray'ım gayet sakin,bizi teselli ediyor.
Kılız bu köpeğe o kadar!
Hatta,deli annem; ben sizi şımarık yetiştirmedim,oğlumu şımartacağım karışmayın derdi.Evet oğlu,it...Üç kardeş sanıyor annem bizi.Neyse ki,torun sevgisi yaşıyor şu zamanlarda,gayet şımartarak.Ama can o can,sevgi yumağı diye iti hala farklı sever.
Ben köpekleri severim,kedileri pek sevmem ama artık yaklaşabiliyorum.Ama o iti sevmiyorum...
Horozdan ise,bugün bir akrabasını kızartarak intikam alacağım...
Arada bir yoklasana be Murat,valla işyerinde hayatım tehlikede,sigaranın sağlıma zararı,durmadan korkuyla koşmak oluyor...
Bir gün yokuş aşağıya iniyorum bir komşu tavuk,horoz besliyor bahçesi var normalde ama hanım dışarıya salıyor.Horozların zıplayabildiğini o gün tecrübe ile sabit olmak üzere öğreniyorum beni kovaladıktan sonra sırtıma zıplayıp saçlarımı ditti o kadar çığlık attım ki o gün bugündür horoz kelimesine bile tahammülüm yok.Pek bir yerde anlatmam bunu o yüzden şişştttt bu bir sır:)))
YanıtlaSilŞehirde yaşıyoruz ama herkesin horozla bir macerası var galiba, benim sokağımda da var ve yanından geçemiyorum çok saldırgan adeta mahallenin kabadayısı:)
YanıtlaSilAyla;benimle sırrını paylaştığın için mutlu oldum,tamam aramızda:))
YanıtlaSilFadiş;bu şehirde yalnız değilmişim:P duygulandım...:))