Bugün çok üzüldüm...Sevdiğim genç bir adamın,gözle görünen,aslında gerçek bahanelerle şirketten ayrılmasına...Bahane edilenler gerçekti ama başkalarının oyunu da vardı malesef.Ben bu genç adamı, ilk serviste yanına oturunca tanıdım geçen sene...Uyuyordu sabahın köründe,uyurken de oturuşuna hakim olamıyordu.Kızdım,gençlik işte,saygısızlar diyerek.Sonra uyanıkken öğle tatilinde tanıştık,sevdim o kocaman kocaman bakan, ışık saçan gözlerini.O gün geçirdim içimden,ne kadar temiz yüzlü,oğlum da böyle olsun diye...Kıyamadım,sevdim ya,uyusun rahat rahat serviste,ben rahatsız olmam,kıyamam ona ben.
İnsanın sevdiği ile henüz sevmediğine yargısı bile başka...Saygısız genç değil,uykusuz kalmış yavrum,genç onlar canım benim, mertebesine ulaştı gönlümde.
Yeni evli,gururu kırıldı ayrılma şekline işten.Ayrılırken,birgün bile bana sen demeyen güzel yüzlü,asil,efendi oğlum,ablam dedi sarıldı ,bittim bittim,tüm gün.Kızarmış o güzel gözlerine...Kıyamam.Oğluma yapılmış gibi etkilendim.İsyan ettim,Berk'i adam etmeye çalışırken,baharatı bol tutmalı pişme aşamasında,kırılmasın,üzülmesin çok da dürüst olmasın diye düşündüm...Sonra vazgeçtim,adam olsun,insan olsun,ağlayabilen erkek olsun,ne yapalım hayat zor,iyi yürekli olsun,en azından çok üzülecek olsa bile,adı geçince,gönüllerde hep sevilerek anılsın,hep masallarda kazanır iyiler,varsın öyle olsun,hayat bazen iyilere de güler...
Akşam evde bunları aklımdan geçirirken,oğlum erkenden uyudu,sızdı daha doğrusu..Ben de beni izlemesi için,"öyle bir geçer zaman ki"yi açtım,çünkü karşındaydım televizyonun ama orada değildim.Sonra reklamlar başladı
Kalakaldım...Zara söylüyor ve ben ağlıyorum..Önce mıçtık dedim sevdim reklamı,of kesin siyasi çıkacak ve ben sevdim diye sinir olacağım,heyecanla ve ağlayarak bekledim sonunu; yok değil,şükür; turkcell reklamı...
Koptum,ağla ağla içim çıktı.Gittim elimi yüzümü yıkadım.Hayret verici olan,ben Zara'dan bugüne kadar nefret ediyordum.Bildiğin nefret.Ne zaman görsem,sinirlenip,kapatıyordum tv'yi...Ailem pek sever,bir zaman programı vardı tvde,o zamanlar ciddi mide krampı geçiriyordum,öyle böyle değil nefretim.Sebebi ise; yok işte...
Bu akşam,ikinci reklamda da,salya sümük ağlayınca,bu sefer,vay ben niye bu kadından nefret ettim,o da ana baba evladı,bana birşey yapmadı ki, diye bir fasıl daha ağladım...Zara; özür dilerim artık senden nefret etmiyorum.
Reklamı üçüncü kez izlediğimde,Kubat söylüyordu.Onda da koptum,garip olan,Kubat söylerken,reklamdaki adamları daha bir seçtim,baba figürlerini yani..Algıma şaşıyorum...(tek şaşırmam gereken algım gibi :P )
Murat geldi,müjdeledim; Zara dinledim ve ağladım diye.Vaayy dedi.Şaşırdı.
Sonra reklam yine başladı,ben yine salya sümük.Bitince,çok güzel değil mi dedim.Murat; güzel de,sana ne hatırlatıyor da ağlıyorsun dedi.Bir sinirle,hemen kendime geldim,nutuk verdim.Ulan ne hatırlatacak,hissiz adam,asker annesine kavuşuyor,bebek doğuyor annesi onu öpüyor,kız gelin olmuş annesi ile vedalaşıyor,anneanne/babaanne ve dede sünnet çocuğu olmuş torunları ile fotoğraf çektiriyor...Benim ağlamam için yeter de artar,ne aklıma gelecek ki...Üstelik Zaracığım söylüyor,insan niye ağlamasın...
Hayat paylaşınca güzel...Bu akşam,verdiğim bağlantı dahil beş kez izledim,hepsinde ağladım...Arabanın önünden kaçan kazlara bile ağladım...Turkcell ;canım,ciğerim...
Bende cok sevdim ama ben kubatin söylediğini daha cok sevdim, goz yaslarima bende karşı koyamadım ve şimdi de çalıyor... sevdiğime ve sevildiğime çok mutlu oldum...ellerinize sağlık ne güzel anlatmışsınız Turkcellde artık Türk toplumunun hassasiyetlerini çözmüş...
YanıtlaSilYa Nil ne güzel anlatmışsın sabah sabah gözlerim doldu yine. Dün akşam ben de senin durumundaydım. İzleyip izleyip ağladım. Zaten Zara’ yı da Kubat’ ı da pek severim, sesleri içime işler. Senden tek farkım ben kızdım Turkcell’ e. Pis adamlar dedim, hem bizi sömürüp fazlası ile paramızı alıyorlar hem de utanmadan ağlatıyorlar. Çok akıllı çok da çalışkanlar tamam ama pisler işte…
YanıtlaSilKomik miyiz neyiz
Özlem;çok teşekkür ederim anlatımımı beğendiğiniz için,evet sevilmek ve sevmek ne mutlu bize...
YanıtlaSilRenk'im; ebet pis onlar :))) Komiğiz de ayrıca,olsun biz böyle güzeliz,sabah sabah içme isteği uyandırdın sen bende,şelef şelef (berkçe;şerefine)
ya bu sarılmak ne fena bişey yaaa.. çocuklar bir sarılıyorlar boynuma küçücük aras bile ölüyorum bitiyorum.. şiştim bende saol nil'im valla:) bende bugün ağlamadım hayırdır diyordum.. eksik tamamlandı...
YanıtlaSilnot: pisler evet..
Hahaa Özge:))))şişirim :P
YanıtlaSilsizi baya bi etkilemiş bu gidiş.. hüznünüze hüzün katan reklamı da merak ettim doğrusu..
YanıtlaSilakşam akşam şelef şelef o zaman :))
YanıtlaSilbu ağlamaların esas kaynağı sanırım o uyuyan genç.
YanıtlaSilama sıcak bir anlatım olmuş.
turkcell reklamlarına bir daha bakmam lazım.
bana bu reklam nedense akp'nin seçim şarkısını hatırlattığından pek sıcak gelmemişti bana.
hypo; inanılmaz heyecan yaptım ben :)çok teşekkür ederim,anlatımı sıcak bulduğunuz için.
YanıtlaSilYarım saatir blogunuzdayım,2010 yılını bitirdim,gayet memnun bir halde okumaya devam ediyorum.Oğlunuza cimbom dedirtilmesine ve sizin takımınızı tutacağınıza inancınızı destekliyorum:) İçimden bir ses,siyah-beyaz çıkacak gibi dese de,neden o ses öyle diyor bilmiyorum,destekliyorum:)
Aynen,algıda seçiciliğimden,hacıları görünce aha dedim ama turkcell çıktı.O uyuyan çocuk çok etkiledi beni,çok haklısınız.
nil;
YanıtlaSilevet doğalsınız:) bu anlatımlarda okunasıllığı güzel yapıyor.
çok teşekkür ederim beni onore ettiniz. ne mutlu bana.
ileride bölümlerde hangi takımı tuttuğunu göreceksiniz:)
ama zara daha güzel söylüyor:)
hypo;
YanıtlaSilmerakla bekliyorum,takipteyim :)
bence de hala inanamasam da,zara daha güzel söylüyor:)))
Zara'yı çok severim en güzel zeytinyağlı yiyemem türküsünü o söyler.
YanıtlaSilkubat ise en güzel neşat türkülerini seslendirir:)