salaklıklarım...

Efendim, neşem yerine geldi,oğluma öğle arası aldığım vakvuyinli kıyafetlerden mutlu olup,hayaller kurdum.Evet paramla mutlu ediyorum oğlumu:p

Kaç zamandır Yeliz'i okuyup gülüyorum,hayır kendisince salaklık dediklerine gülüyorum ayrı ,ama okurken haha ben daha salağım diyerek..

*Berk'in çişini tuvalete yapmaya başladığı ilk zamanlarda,eve girer girmez kendimi tuvalete zor attım,tuttum yol boyu.Tam oturmak için hamle yaptım,Berk geldi,çişim var.Haydaaa.Daha o zaman ikili klozet yok,tek başına oturamaz.Oturttum ama altıma yaptım yapacağım,Berk bana çişş de diyor.Çişşş derken ben de kaçırdım.Salağım evet süzme salağım,yap işte.O altına kaçırsın.Bir de anneler de kaçırır altınayı öğrendi çocuk.Arada sorar sen yaptın mı bugün altına diye.Bir tek annem biliyordu:) O dedi zaten bırak o kaçırsaydı altına diye..

*Berk'e geçen sene külotlu çorap giydiriyordum.Aman efendim,önce öğretmeni,sonra teyzeleri giydirme de,giydirme başımın etini yediler.Hatta Murat'ın yanında kısır bile olur diyen oldu,o günden beri külotlu çorap out.Eee kış geldi,adam okulda çişini kendi yapıyor,külotlu çorap bana bu yüzden ters geliyor,tayta baba karşı.Polar eşofman altlarıyla ve normal kısa çoraplarla gidiyor.Ama benim içime sinmiyor,oğlum ne hissediyor ben de hissetmeliyim diyerek ben de kısa çorap giyiyorum,diz altı değil,bildiğin kısa çorap.Resmen bacaklarım donuyor.Salağım evet ama Berk'e bir çözüm bulmadan giymeyeceğim külotlu çorap.Arkadaşım,kızım onların okul sıcak,çocuk hareket halinde senle o bir mi,yumurtalıklarını üşüt de gör diyor.Olsun, anne yüreği:P (Murat bak tayt giysin,hem buldum termal boynerde,bacaklarım donuyor)