vakvuyin...

Güzel geçti bu haftasonu.Cuma akşamı spora başladık,Berk oyun bölümünden çıkarken "çok eylendim ben" dedi.
Ayrıca oradaki abla,elinden ayırmadığı, vakvuyin,matıl ve yuciyi alabilmiş,kendisini tebrik ediyoruz.Hatta ayrılırken,"Berk bir daha buraya oyuncak getirmek yok,tamam mı " dedi.Berk de tamam dedi.Ne Işıl,ne ben, ne babası başaramamıştık.Okula götürüyor,koydukları bir yer var,tüm gün orada duruyor oyuncakları,bazen unutuyoruz akşam çıkarken almayı,işte o zamanlar akşamı bana dar ediyor.


Okula ve bakım bölümüne oyuncak götürmenin sakıncası;diğer çocukla itişme ve arıza oluyor,bunu önlemek.Ama Berk için ikna olmak çok zor,çünkü bir zamanlar Mc Donalds'ın oyuncak bölümünde gördüğü ve çocuk menüsü yememe sebep olan pembe hello kity'i elinden düşürmedi.Murat çok bozuluyordu,pembe ve kız oyuncağı diye.Kendisi almış bu üçlü plastik oyuncakları,Berk bu kez bunları elinden düşürmüyor.İkisi bir elinde genelde vakvuyin ve matıl diğer elinde yuci şeklinde,yemek yiyor,uyuyor,tuvalete gidiyor,parkta onlarla atlıyor,zıplıyor.Bu durumda o ablayı bir daha tebrik ediyoruz.

Bu arada oğlumun başkasının ayakkabısını neden giydiği anlaşıldı.Çok güldüm.Cumartesi günü anneannesine giderken,yeni aldığımız ayakkabılarını giyecek,sevdiydi üstelik.Ama giydi ve çıkardı,ısrarla giymicem diyor,nedeni sorgulamaya karar verdim.Kendisi babası gibi çok soru sorulunca, cevap vermiyor!

N:anneciğim bu ayakkabılar çok güzel değil mi?
B:ebet
N:hadi giyelim o zaman
B:hayıl... ( bu arada çorapları da çıkarır)
N:ama çorapsız giyemeyiz
B:ama bu çolaplarda vakvuyin yok.
N:Eralp'in çoraplarında var mı?
B:ebet ayalkabısını giyince bulda vakvuyin oluyor

Canım benim derdi ayakkabı değilmiş,Mc Queen' li çorapmış.Ama hayalgücü,ayakkabıyı giyince kenarında vakvuyin çıktığını sandığı için,giyiyor bakıyor olmuyor:)))Kendisine bu çoraplardan alacağıma söz verdim.

Bu arada perşembe doğumgününü kutlayacağız,karar veremiyorum pasta yine vakvuyinli mi olsun,miki fareli mi? Sordum hazretlerine,sanki çok saçma bir soru sormuşum gibi, "vakvuyin ocaak anne,kocaman ama,bil sülü" dedi.

Şu sıralar anneannesinin almaya karar verdiği,vakvuyinli ayakkabıdan tırsıyorum valla,çünkü okul ayakkabısı olarak  giysin istiyoruz,ayağından çıkarmayacak endişesindeyim ama söz verdik,annem broşürü almış,beğenelim diye,beğendi hazretleri.Hatta oradaki yağmur çizmelerini,çorap sandı,babam da bunu alsın dedi.

Berk ilk kez bu haftasonu kendi isteği ile anneannesinde kaldı.Cumartesi,kavitasyondan kan tahlili istedikleri için,giderken anneme bıraktım Berk'i.Gerçi üçüncü şahıs bu duruma,resmen çocuk annesini kovdu şeklinde bakabilir.Aramızda üçüncü şahıs yok, neyse ki.
"Hadi git sen biz yannız kacaz dedim sana,git doktora" dedi.İşim bitince geldim,eve gidelim diyorum "sen git "diyor.Öğle uykusunu da orada uyudu.Evde Berk olmayınca,ne yapacağımı şaşırıyorum.Akşamüstü spora giderken,ikna oldu geldi bizimle.Dönüşte annem yemeğe davet etti,Berk inatla ben annanemi göldüm,eve gidelim diye naralar atsa da,kapı açılınca bir aşk,bir aşk...Dönmedi bizimle eve.Pazar sabahı saat sekizde! kahvaltıya annemlere giderken,(paşa uyanmış,babasını sormuş) özlediğimi fark ettim.Ama kendisi beni görünce yüzünü çevirdi,"git sen" dedi.Murat'a bana inat gibi,babacııım dedi.Denyo işte,sanki ben bıraktım.Neyse izin verdi sonra sarılmama,spora gittiğimde arkamdan ağlamış.Valla iyi bari dedim.Çocuğun seni itince çok garip oluyorsun,tamam peşimden de ağlamasın ama yalan mı söyleyeyim blogcum,pazar arkamdan ağlamasaydı,cidden bozulacaktım.Gerçi ağlamasına da kıyamıyorum ama beni ittirince çok zoruma gitti be...Öyle işte.

Bu arada ben kendimi çok zayıflamış hissediyorum,önemli olan hissetmek ama değil mi? :P  Resmen ağlayacağım be,kahve yasak,nescafe,kola,bira yasak! Kolesterolum 214 olmuş,200 üst sınır.Haşlanmış ve ızgara yiyecekler.
Murat uymayacak,para veriyormuş,üstüne talimat alamazmış.Götürdü akşam valla benim haşlama etimin suyunda pişirilmiş pilavı, oğlu ile birlikte.Kendilerine zeytinyağlı fasulye de yaptım.Kendime haşladım resmen,yağsız tuzsuz. böhüüü.

Valla yakarım buraları,o pastadan yiyeceğim.O ka!!!

Not: Pazar günü yanlışlıkla Yeliz'i aradım.O da bana geri döndü.Öyle laflarken,Berk kim o dedi.Yeliz dedim.Bana ver dedi.Telefonda Yeliz'e,"Elis ben seni istiyolum" dedi.Boynunu bükerek ve çok mağdurum ses tonuyla.Yeliz'in hoşuna gitti tabi ama gelmedi:)) Oğlum Yeliz'i istedi ama o gelmedi:P